39
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
3828
Okunma


denizine düşkün bir taka gibi alabora oldum
maviden kaçan deniz yeşili gözlerinde
anne sözüne itimat etmediğim zamanlarda
bir yalan olup girdin hayatıma
başka fotoğraflara emanet
gizli kalmış bir nüsha gibiydi siman
ben korktuğum kelimelerden kaçarken
sen aynı kelimeler ile ekleniyordun
biçimsiz gölgeme
küçük öyküler şeklinde…
bir vakitler beyaz çarşaflar
ve yalan sevişmelerin arefesinde sokaklar
ıslah edilmeyi bekleyen ayyaş piçlere
onların kankaları hiçlere
meze niyetine sundu kirliliğini
sanrı lakaplı
üçüncü gözü iki kaş arasında
yollu bir fahişe
ki
sen hep hayat dedin ona
sevmedikçe buldun içinde ki gerçeği
aşk bir manifesto şimdi
küçük öyküler şeklinde
parçalanmış bir heyecan
her yeni gün için dünden kalan bir nefes
çırpınışları yazanın kalbine saplanmış
isimsiz cümlelerin sözcüklerini yok ettikçe
kendime söyleyemediklerimi
dudaklarımın kenarı anlatırdı
ağardıkça kalbinin rengi
aşk mürekkebine batırdın
yazılması en muhtemel söz ile
ki
sen hep hayat dedin ona
batırdıkça buldun içinde ki nefreti
aşk bir manifesto şimdi
küçük öyküler şeklinde
kılavuzu cehennem kalbinde
yol bilmez yordam bilmez sevdam
gitmenle sus pus olmuş
suistimal bir aşk’a kal dedikçe
hem de bile bile
hasret
sığıntı bir ses dilde
hep bir yanımız eksik başladık sevmeye
ve inanmak ister gibi kadere
ki
sen hep hayat dedin ona
yazdıkça buldun içinde ki kederi
aşk bir manifesto şimdi
küçük öyküler şeklinde...