1
Yorum
20
Beğeni
5,0
Puan
339
Okunma
Gece gülümsüyor inadına
Şakacı sütunlarda zaman sekmesi
İnsan hep çocukken yaşar ve ölür gerçekten
Geldik yenikapıya tuzlu kaldırma yetili suya
Gidelim karasi bandırmaya
Ben beylik ve adamlık olmadan
Bilmezdim sana bana terazisiz ihaneti
Kalırdım hepten yaya
Yayan kuşların kuşaksız göğü
Kanat çıkarma sancısı tanıdığın çok taş
Nasıl koreografi idi o de
Giydirmek yontmak arası ritmsiz sözü
Geleneği inanca yanlış versiyon
Bedenimi avuçlarının süzgecinden geçir derdim
Bilsem yıkılacağını gözler zelzele
İçimin taş kulelerini
Hatırlat hatırlat yürekler unutkan
Asfalt gürültüsüne yapışan çayın demi
Kazaya bırakmadan kendini
Minyon mescitte vakti
Bir dünlü selam alalım hasanlı uluabattan
Gece gibi uzun saçların rengini
Unutmamak kumral benlikte önemli
Alalım hemen sağından leylekli köyden
Bir sazlığın rüzgarı söyleşiyorken yüzlerle
Hoş inanan da hepten azaldı
Cennetin kokusunu gök kanatların
Kollarımıza getirdiğini
Azdan sarılmak azdan ağrıyan düşünce gibi
Üşümekle terlemek arası aksiyon
Arada kalıyor çoğu insan
Sigara tüketmek gibi yeşil bir aydan
Kızıldı oysa onun dudakları
Çekimli duruşunda prafabrikler idamından
Olanların boynunu ilmekle sevdiğinizde
Nefessiz kalan mor ekranlara
Tabureleri tekmeleyenler oluyor nedense
Ölüm yaşama evrilmekse iyi
Yoksa toprak niye olsun suya tanışık
Şimdi
5.0
100% (2)