0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
304
Okunma

günler karanfil yası
karanfil kokar sesimden düşen ateş
solumda anısı yakasından taşan kadın
gürledi biri arkadan ‘yürüyelim’
titredi gök…
sağdaki muskaya sığınmış durmuyor eli
hangi mevsimde gül açar solan yüzlerde
bedeli yaşamsa al gözlerimi bu talandan
aç döşündeki yarayı güneş damlasın.
rengi gözlerde saklı bir destan anlatılır
ağlar beşiğine annenin sütü
doğranır ipek bebekler adaletsiz kılıçlarda
aylan’dır denizler, çöpe doygun çocuklar.
bir ana kolsuzum diyor pençesinde saçı
tutuklu gözleri dağları süzüyor
dudaklarda ses kuru, omuzlarda karanfil yası.
söylendi çöl yasası, söküldü şah türbesi
koktu alın teri
örse demir olduk biz yüreğe çekiç
durdukça menevişlendik.
gönlümde saklıyken mavi dudaklı çocuk sesleri
buyruğuna hançer çektim fışkırdı kanımız
tut bu yaslı karanfili bıçkın güneşe
ak açsın gün doğuran sabahlara.
zeki kırhan
5.0
100% (1)