0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
246
Okunma

kızıl sıcaklık
alnıma biriken
kızgınlığın sırlıdır izleri
hesabı görülmüş yılların düğümü
inceltir göğsümde dağları.
iniyor sabahın yüzünden
özlem bıçkını sesler
anlayınca yüklendim ayaklarıma
ulaştım susmaz ağızlarla
soluklanır buldum kendimi
tenimi titreten marşın içinde
eğni tulumlu, elleri anahtarlı
dostlarla buluştuk yol üstü
karıştık yürekten uçuşan
alın terinin tadına.
pencereden sallıyor kadınlar
mendilleri güvercin aklığında
omuzlarda taşırız gözlerini
şehrin bir ucundan döndük
dağılan akşama doğru.
sardılar önümüzü coplu silahlı
ayaklarım kesildi yoldan
ellerim kurtuluş düşüyle
kapandı yüzüme
sarınca kızıl sıcaklık gövdemi
gezdi kapıları daldı gözlerim
bahar kokulu ocaklara
çizgi taşlarının oyun sevinciyle
iki sokak arasına uyandım.
hışımla tekmelediğim yolu
bitiremiyorum soluk soluğa
taşın toprağın altına düşmeden
kim durdurabilir sevgiyle yoğrulanları.
zeki kırhan
5.0
100% (1)