Sözel enflasyonYaz sen karasından geceyi ,günü Bildiğin, bilmediğin vakit Bir kundak koyduk mezara, ağlaşmadık ak öğlende Ellerimiz toprakla kan kardeş mi Tartışması ikindinin felsefi boyutu Güneş senin adın değil Çığlık rengini işitip ,demediğin Kızıldan sayılır her karanlık biraz Seni tanıyamayım Daha uzağa, farklı kılığa Üzgün değilim, ışığını soyunup şimşekler giyen gök Sen çok yakarının nasırlı katı Ben de karalayamazdım zaten , Yüzüm yağmursuz kara Bereketinden emzirdiğin başakların beyaz öykülerini Bir oturmasız tabure aramıza, yok yatıya kalacak gülümseme Sistemik tökez çatlayanların ahı Gözlerinin kuyularını da kaçır gözlerimden Dinlerim, bilirim de Şiir gibi yazılır göğsünden aklıma Çıkamaz duvarını kendi taşından ören Gecelerin sözel yarınına Gölgelerimiz biz olunca ağır, yavaş, hızlı Çapraz sorguları severiz aslına Bir çınarın deliliği gibi parkta Bir uçurtmayı evlat edinmekte öyle Sen haberciyi rüyanda gördüğünden beri Daha bi tanrı tadında doğurulanlar, iddialar Bir olanın evrenine ömür ne ki Kanatlı, boynuzlu atın olabilirdim mesela , Sen ay giysili tanrıça Antik yunana yaşasak Olmasın, olmasın kuzgunlar çatılara geveze bilge Kemik evi lahitler şarkılarını söylesin Sabaha dek tiz Parmakların basamaklarında Sen de yaz okumam Bir alevli kuzeyin dudağına üşüyormuş gibi su Gecedir olan sahipsiz Kördür dokunulan cümle yapı Anlatır, yorumlarız biz aramızda Susan birinin tabutunu pastel renklerimizle Nasıl cennete boyadığımızı Şimdi |
Böyle de güzel.
Selamlar