2
Yorum
35
Beğeni
0,0
Puan
867
Okunma
suskunluk
dilsiz bir canidir
hak ile yalanın birbiriyle çatıştığı yerde
bir şehir var
içinde yanlış evleri -yanmış hayalleri
ölmek yıpratıyor hayatı
hayat ıslığını çalmıyor uzaktan
aramızda buzdan bir boşluk var
aynı kan grubundan olsak da
safları birbirinden soğutan
aramızdaki uçurum
köprü kuramayan bir hayalettir
kaç kez toplansak
kaç kez sıklaşsak, yan yana anılır adımız
hangimiz yalandan daha yalan
bu uğursuz fırkalarda
hangimiz birimiz için deli olduk
birimiz için hasta ve yasta
sadece camide mi
kim kimi Allah’sız sansın bu zamanda
kim kime kimin için yansın
hangimiz daha çürük
hangimiz daha olgun
göğe kafa tutan ihtişamıyla
yeni yeni piramitler örüyoruz
hangimiz daha iyi
hangimiz daha firavun
var mıdır anasız doğurmanın
amaçsızca yaşamanın bu hayatta fiyakası
hangimiz daha eğrice
hangimiz daha doğru
biz bu mumyalanmış çağda
sürekli bir uyku hâlinde iken
yosma gecelerin kucağında
ayrı ayrı köşelerde candan vurulduk
gölünü özleyen kandan
yaştan vurulduk
herkes anladı tepelerin sessizliğini
hangi güç durdurabilir ki dünyanın ışığa davetini
isteriz ki herkes
inancına ve töresine
kendinden olmayan birine de aşık olsun
aş elden su gönülden
birlikte bağdaş kurduğumuz sofradan vurulduk biz
her kim ki aklını yüreğine fısıldar
harfler yürür, sesini çözmeye gelir
bir cevaptan daha çok hayatıyla yüzleşir
ve her kim ki
yatağından küfürbaz kalkar
asrın karanlığına övgüler dizip
kendine bir tünek aradığında
can cana kir/acı gibi baktığında
ayıbını temizlesin masasından
makas belki de tek eldir kalbi onaran
_boran