5
Yorum
30
Beğeni
0,0
Puan
799
Okunma

Bölümler birbirinden bağımsızdır
I.
Hayır cidden merak ediyorum
Heybende kaç şehir var kaçtığın
bu son diyerek
II.
Hayır benim adım yara değil
öyle anlatma insanlara
Yunduğum su de
Elimi yakan ateş
Sesimle beslenen ova…
III.
Gemi -yelkenli- çıkabilse şu tablodan…
Dedem cebinde şeker taşırdı
ve leblebi
Ne zaman istesem verirdi
Tablodan gemi çıkamıyorsa dedem çıksın bari
Hayır en 21.35 boy 17.43
yazık değil mi?
Ey hem utanan hem de vazgeçmeyen
dudaklarını kırmızıya boyamaktan
Keşke şu tabloya sen girsen
bir daha çıkamasan
IV.
Hayır yalnız değilim
Kapı gıcırtısı var
Tıp tıp musluk var
Numarası değişen yakın gözlüğüm var
Söz Acıda Sınandı var
Olmadı Turgut var Cemal var Perihan var
Hiç olmadı Can Yücel’in küfürden kurdeleleri var
Ne zaman ısırdığımı bilmediğim bir elma var
Bozuk paralarım ceviz kıracağım var
Şakağıma göz dikmesinler diye
pil almadığım saatlerim var
-yetmez diyorsan gidip bir kedi alabilirim-
ama inan yalnız değilim
telaş yapma diye söylemediğim ölüm var
V.
Hayır yanlış düşünüyorsun
Veda edişin değil
gittiğin adresi bilmemek öldürecek beni
VI.
Gittiğin gün
eski karnelerimi buldum
kutuları karıştırırken
Yok hayır iyi bir öğrenci değildim
ama o zamanlarda da
iyi bir aşık olurdu benden
VII.
Az sonra bir şiiri daha
çığlıklarına aldırmadan toprağa gömeceğim
Bir put sevinsin
Nasıl bir hayatsa bu
Günahlarım çoğalırken
azalmıyor sevilme isteğim
Hayır kaç kurşunluk canım kaldı bilmiyorum
biraz daha sabredebilir misin
VIII.
Şu çocuğun hayal gücü bende olsa
Hani şu kendisini kedi sanan
Kağıttan gemi sanan
Tüfek sanan
Pofuduk terlik sanan
Sevgilin olduğuma inansam
Ama hayır
izin vermez
elimden tutup sürükler zaman
Özgür SARAÇ / Râzı