Yüzüme gülerken köy minibüsü
Ağlamak bu kadar tatlı değildi
Bıraktığı izi takip ettim
Sıcak mazot kokusuna karşı
Beş kar tanesi yahut çanaklar dolusu
Geceleri sigara dumanına koşar gibi giden akşamları
Sırtımdaki ayaz ve çiçekli minderi
Elimden düşen tebeşiri bozuk daktiloyu
Rölesiz ve gelin telsiz çalışmaz sigortaları
Kaderi gibi sararken bir kadın
Ayakları üzüm tarlasını ezer
Ay mis kokar
Çözülür dizimin bağı
Sen beni pazarda bekle bir de
Turşu ve peynir kokuları içinde mantar gibiyim
Bir namaz vaktinde güneşe direnen kurşun
Köy meydanında cesaret tabusu kırık
Langırt oynayan çocukların dişleri sökük
Elimde bir mobilet var benimle konuşur
Yakar bir cıgara ceviz karası dudaklarını öpesin gelir
Ahhh elimi tutma sonra çocuklarımız olacak
Ben hazır değilim henüz
Tarhana ve bulgur aşı kaynatmaya
Önlük dikerken çay demlemeye
Kadınlık sana bitevi yansımış
Bana örümcek ağı gibi döl bırakmak
Seni yormak üzer beni
Yaşlandıkça beyazlarını kar diye koklayacağım