4
Yorum
29
Beğeni
5,0
Puan
685
Okunma
özür dilerim Tanrım
yarattığın muazzam bir esere
şiirler yazıyorum
biliyorum bu ahmakça
ama ilk emrin "İkra"
onun gözlerinden başladım okumaya
bir arpa boyu yol alamadım sonra
dönüp duruyorum aynı daüssılada
gölgesinden faydalandığım
dut ağacına
diyorum ki meyvenin tatlı olması
onun elleriyle kökünü suladığındandır
yanılıyor muyum yoksa
haşa
uzak yollardan gelen kara bir trenim
yorgunum diyorsun
var mısın benimle
yok yere göğü boyamaya diyorum
kimsesiz bir lahit gibi susuyorsun
sahi neydi aşkın rengi
siyah mı koyu kırmızı mı yoksa
boş ver şimdi bunları
gel gidelim
yalın ayak çocuklarla
bulutlarda oynamaya
gözlerin ki
yolumu kaybettiğim
zifiri karanlıklarda kandil
kutsal bir emaneti
öper gibi öptüğüm alnında
iki kaşının arası mahya
çatlıyor sabır testisi
hasret ok yağmurları olup
yağıyor durmadan
içimin derin dehlizlerine
kemankeş misin yoksa
bir başak boy veriyor
gelincik tarlasında
elif gibi dimdik
ve mağrur
konuşmak
hasleti değil midir tekerrürün
yaşlı dünyada
düşmek değil midir boşluğa
Tanrım
yarattığın ne varsa
konuşurken ayrı lisanlarda
susmak da çok şey anlatır
hâl dilinden anlayana
özür dilerim Tanrım
bin şükrân
ikinizin de varlığına
...
Necat Uslu
5.0
100% (10)