0
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
469
Okunma

ikliminin kaçmak olduğu diyarlara sığındı .
kırkikindi göremeden
avucuna döktüğü külünü
serpiştirdi öte beri .
bir fısıltı esiminde
kaf dağına kaçtı.
ardında bin süvari
kelebeğin sırtında kırk harami
kızıl şafağa değin
gülsüm kopardı kılıçlar
yılkı atların düşüşünü görünce
küllerinden doğdu Anka kuşu
neyin hıncıdır bu dedi .
nedir bu pür telaş
Ey tepemden vuran güneş
gel yanımda dolaş .
soran olursa samanyolunu
kaçıp gitti desinler .
nicedir alimler tüttü ateşinde
o kavuşabilmenin
ne talebeler geçti bu dergahtan
bilsen
kurtul-aktabın peşinde
bin süvariye bedeldi her biri
soran olursa kaçıp gideni
münharifti desinler
nicedir bir derdi bin devaya değişmedi
sürgüne talip yürekler
istikamet
adımların elinde ki en büyük koz
yollar seni bir girdaba sürükler
Samet ve derin deryada
her adımın renkli bir yakamoz.
soran olursa mehtabı
yitip gitti desinler .
okyanus sefiri
yedi kıtada hüküm sürdü dediler
güya atlasın sırtında bir kılıç izi .
sonra
evham rotasında yönü şaşmış dediler
suya kılıç darbeleri ne yapabilir ki
harami veya korsan
hazinesinde kıymetli ne olabilir ki
soran olursa menzilimizi
varamadan yorgun düştü desinler
dört bucak kaçıp
bir avuç toprağa sığındım
kırkikindi yağmurlarında
bedenim yıkandı
günahlarım bin süvariydi
sevaplarım kelebeğin eşi
engin deryalar beni su üstüne çıkardı
Kaf dağı bağrına bastı
hazinemde kıymetli bir ecel vardı
ama soran olursa
medhum sandukamda
bir alime hasret münharif var desinler .
5.0
100% (5)