4
Yorum
25
Beğeni
0,0
Puan
1055
Okunma

sırça köşklerin haramileri
yıldızlı tepelerin ışıkları da sönecek vakti gelince
anlayacaksınız birçok şeyi zaman geçmeye başladığında
unutmaya çalışsan nafile unutmazsın
yılan gibi gelir ısırır o familyadan biri.
kesilir nefesin söyleyemez olursun.
daha kaç can yakacaksın o zehirli dilinle.
masum hayatlardan kaç zamanı çalacaksın
kaç yuvayı söndüreceksin
dünyanın göğsüne oturup kurduğun o yalan saltanatı
daha kaç zaman sürdüreceksin
şundan bundan diyerek daha kaça böleceksin
kim bilir şimdi kimleri hangi karanlıklara mahkum edeceksin
o sıkılmış yumrukların düştüğünde göreceksin.
siyah gecelere sığındığında anlayacaksın bir yılan olduğunu
ışıklardan bile kaçacaksın
o göğsünde oturduğun dünyayı her fırsatta hançerleyerek
karanlığa mahkum edeceksin kendini.
bir düşün kaç el yapışacak yakana, kaç el.
anlamadığın kaç dilde küfre maruz kalacaksın.
kaç inançta lanetleneceksin
bu ayrılıkların, acıların yaşanan trajedilerin tek sebebi sensin,
ve sen farkındasın her şeyin
yılan gibi kustun zehrini ayırt etmeden
iyi bak o karşı oldukların artık yok
karşı durduklarında artık senin yanında.
bir bak etrafına kimlerle yürüyorsun o bomboş yolları
içlerinde insan hariç başka ne ararsan var
eskiler eskimişler diye yoklar artık
onlar kol kola yürürken
yeryüzü iyice hasta artık
o besleme yılanlar ısırırken önüne gelen ötekileri.
gözlerinin içine baktınız dünyanın
annelerin rahmine göz koyarak açlığınızı giderdiniz
ısırdıkça doymadı o aç gözleriniz
adaletin olmadığı yerlerde ihanetin meşalesi yakılıyordu
haksızlıklar konuşulurken, haklılıklar susturuluyordu
çıplak gerçeklerin üstü örtülürken susuyordu birileri
yılanların cirit attığı sokaklar bile suskundu.
kim bilir belki su yanar bir gün.
savurursun küllerini keyifle.
dilinle yaktığın ateşlerin, sözlerinle hiç ettiğin bu toprağın.
uçup giderken tozları küllerin.
yılanların geçtiği yerler ölüyordu
kibrinin alameti ile
verimsizdi artık o verimli topraklar
başka bir yalana, yalanlara gerek yok
bu suda balık yaşamaz artık
kontrolünü kaybettiğin her şey aşikar
çek artık karanlık ellerini dünyanın yakasından çek artık
zehir saçan dillerini de tut.
zindana çevirdiğin onca hayat.
anne rahminden aldıkların.
otur da bir düşün yaptıklarını
vazgeç dünyadan ve onun nimetlerinden
ateşin hiç sönmesin...
*
Mehmet Demir