0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
677
Okunma

Kim ister ki bu ayrılık denen melankoliyi?
Gerim gerim gerilir insan çarşaf misali...
Öyle beyaz tenli falan da değil ha,
kapkara karanlıklar kıskanır...
Kuşatma altında kalır bütün ümitler,
Enkaz altında geç kalır acının sesine çığlıklar...
Bir serçe vurulurken; ağrıyı ciğerinde, göğüs kafesinin sol yanında, kaburganın üzerinde hissedersin.
Façalıdır artık gecenin çehresi ve buruktur aşk denen yangının alevi,
Kısırlaştırılmış zaman, yalnızlığıyla boğuşurken buluyor terk edilen çaresizliğini,
Sessize alınmış yüreğinin kimse duymaz sesini,
Acı denen şey, adını hatırlamaktan başka çaresizlik sunmaz.
Buzul kara kışı, zincir kıran ayazı karanlığında...
Kimse istemez bu karaların melankolisini,
Şizofrenin tekerrür eden bu dönencelerini...
Binlerce yıl yaşadım; halsiz kaybedenleri ve sevmediğim çaresiz sözlerin kitap evlerini...
Binlere karışmış düşüncelerim kayıptır, gelin bulun şimdi.
Yunus Yaşar
5.0
100% (2)