4
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
908
Okunma

(“sözcüklerin ip cambazları” diye bir dize geçiyor
insan zihni adlı bir şiirde
aynı şiirin başka bir yerinde de şu muhteşem dize;
“hiçliğin büyük davulcusu”)
arkamdan sesleniyor düş güçleri:
“öfkeni görebileceğim yere koy!” diyor
belimdeki şiirin şarjörünü boşaltıp yere bırakıyorum yavaşça
“ateş etme, silahsızım!”
farkındayım kalbim çok ileri gitti, hem de çok
bazı hisler durması gerektiği yerde durmuyor işte
sözcüklerin ip cambazlarına özenerek
bazen atlamak zorunda kalıyorum on katlı bir sözcükten
ancak düşünce fark ediyorum ne anlamlara geldiklerini
ve içi hayal gücüyle dolu sırt çantasıyla gülümseyerek
boşluğa atlayışın estetik olarak intihardan sayılmadığını
gerçeklik suçüstü yakalandığından beri
profesyonel bir uyumsuz olarak sürdürüyorum hayatı
en çok acıyı kim verirse oraya gidiyorum doğal olarak
sonbahar her sene birkaç yıl gecikiyor
kullandıkça cilde zarar veriyor bazı cümleler
ve hiç anlamış değilim bazı şehirlerin neden sık sık yakıldığını
bazı şehirlerde neden evlerin duvarlarına X işareti konduğunu
kalıcılık soğuk savaş numarası yapıyor bana
kafama misafirliğe gelen çılgın düşünceler kurşunu, hoş geldin!
düş güçleri ısrarla:
gölgeni görebileceğim bir yere koy, yoksa…
diye bağırarak tehdit ediyor kanlı hoparlöründen
gölgem yok, gölgem yok
ücra yoluyla alınmıştı elimden geçen yıl
ve “hiçliğin o büyük davulcusuyum ben artık”
polis önüne gelen her kelimeyi tutukluyor
farkındayım avuçlarımın içi kıstırılmış seslerle dolu
mesleğine yeni başlamış acemi bir deliyim
ellerimi nereye koyacağımı bilmiyorum henüz
ellerimi biraz tutar mısın saygıdeğer sonsuzluk
korkularımın küllerini denize savurup hemen dönerim
sonra birlikte izleriz kargaşanın uluyuşunu
(“Sözcüklerin İp Cambazları” ve “Hiçliğin Büyük Davulcusu”
dizeleri Danimarkalı şair Niels Hav’ın “İnsan Zihni” adlı şiirinden alıntıdır.)
5.0
100% (9)