2
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
337
Okunma
Ey gönlümün Payitahtı!
Yazdığım her şiirde sen varsın,
Dile getirmesem de sen Hünkâr- ı cihansın.
Gönlümdeki kor ateşinin sebebi sensin,
Oyuncular yer değiştiremez bendeki seni
Sen Kevser- i canansın, yâr-i kâdimsin.
İnfaz memuru gibi dinlemeden savurdun;
Düşlerimi, düşlerin sahibi olan seni
Mühür elindeydi, Yusuf’un kuyusuna attın beni
Seviyordum seni Muhammedi muhabbetle
Dile getiremedim bâkî olan bu sevda-ı şâhaneyi...
Belki 20 gün içinde başladı bu yolculuk,
Ama tarifi kesin ismi aşk-ı mutluluk.
Kor ateşiyle başlayan şiirdi başlarda,
Silmeseydin beni rehberinden, kalbinden
Bir cuma akşamı dile gelecektim belki de
Seni ne kadar çok sevdiğimi cihana haykıracaktım
Kim bilir belki de bir mektup ile dile gelecekti,
Masmavi bir denizin kıyısındaki cennet bahçesi...
Sen;
O cennetin kendisi,
Geleceğimin Payitahtı
Ömrümün huzuru, vefası, cefası, manasıydın
Şimdilerde sildin 47 günlük maziyi
Dinlemeden, söz hakkı vermeden...
Sen;
Yusuf’un kuyusunda Züleyha’ydın,
Matem ile bıraktın beni cihan güneşim
Firdevsi âlemde Leyla’ydın,
Mührünle sildin beni açılamadığım o kalpten
Ey benim Anadolum, Anadolu’daki nefesim...
Ey Hüdâ!
Duy sesimi, ben onsuz bir hiçim
Gölgesi kainatı saran áşkın sarayında
Elif ile Mim kelimeleri arasında
Onsuz bir hiç, sana çok yakınım.
Ey Mevlana!
Sonbahar çiçekleri bırakmıyor beni,
Aldığım her nefeste o var en başından beri,
Ömrümün sonuna gelsem dahi
Bu kalbin tek hükümdarı sensin
Ebubekir’in sadakatiyle bağlıyım sana
Cihan güneşim, bırakma beni!
LARDES SYMPRA
5.0
100% (5)