Gün geldi ağladığım günlere ağladım. hz. ebubekir
redfer
redfer

hep bir rüyanın peşine takılıp gittiler bu illerden

Yorum

hep bir rüyanın peşine takılıp gittiler bu illerden

( 22 kişi )

11

Yorum

35

Beğeni

5,0

Puan

705

Okunma

hep bir rüyanın peşine takılıp gittiler bu illerden

hep bir rüyanın peşine takılıp gittiler bu illerden

Peygamberimiz H.Muhammad Mustafa (s.a.v)in hatırasına ithafen.
şiirler serisinin yedincisi




şimdi senden uzakta
bildim dediğim bir aldanıştır çünkü aşk
duydum dediğim bir yanıştır
sensizliğin içine mıhladılar bizi
sensizlikte hasretin hüzzamlarını öğrendik kucak kucak

sabahı beklerken
hasretini içine çekerken hangi mecnundur
kum tanelerince ayrı maceralarda sınanan
hangi nefestir mecnunluğa yükselen
mavera takılı dudaklarda can mı çığlıktır
çığlık mı can
sana doğru akan
ey kainatın efendisi

aşkının nihavent saltanatını arar olduk köşe bucak
bildiğimizi sandıkça yandık da yolunda
yolunda yandığımızı sandıkça bildik sonunda
aşkın gerçeği değildi bildiğimiz
aşkın ateşiydi yandığımız


annesini kaybeden sonra
kureyş’in reisi
nur-u ahmedi
yaşlı dedesi
abdülmuttalibin himayesi altında
peygamber efendimiz

abdülmuttalib
uzun boylu
heybetli görünüşlü
parlak yüzlü, tatlı sözlü
üstün ahlaklı idi

abdülmuttalib
sabırlı, akıllı, anlayışlı, mert ve cömertti
yoksul insanların karınlarını doyurmaktan büyük zevk alır
dağ başlarında aç susuz kalan kurdu kuşu da düşünürdü
cahiliye karanlıkları arasında
aydınlık yoldan ayrılmayan bahtiyarlardandı

Allah’a bağlıydı
ahrete inanırdı
ne pahasına olursa olsun tutardı verdiği sözü
mutlaka yerine getirirdi
Cenab-ı Hakk’a adağını getirmek için
en çok sevdiği oğlu abdullah’ı
bıçağın altına yatırmaktan bile çekinmemişti

yaşlı dede
aynı zamanda çocuk sevgisi
torun sevgisi nedir biliyordu
hele torunu kainatın efendisi gibi
pırıl pırıl bir çocuk olunca
artık sevgisinin sözü mü olurdu

abdülmuttalib
etrafa nur saçan torununu canı gibi seviyor
şefkatli kanatları arasında onu
nazlı bir yavru gibi barındırıyordu
onsuz hiçbir yere gitmiyordu

bir gün
alemlerin efendisini
kaybolan devesini aramaya gönderdi dedesi
biraz gecikince
kayboldu endişesiyle
büyük bir telaşa kapıldı
derhal kabe’ye vararak ellerini yüce Mevla’ya açtı
Allah’ım… bana geri lütfet muhammed’imi
diye dua etti

peygamber efendimiz az sonra
deve ile birlikte çıkageldi
sevinçle kucakladı dedesi kendisini
biricik yavrum, senin için o kadar üzüldüm
o kadar feryad ettim ki
yanımdan asla ayırmayacağım artık bundan sonra seni
yalnız başına bir yere göndermeyeceğim


seyf bin ziyezen
yemen hükümdarı
habeşlilerden geri almıştı babasının ülkesini
san’anın gumdan şehrinde tahta oturmuştu
arabistan’ın dört bir tarafından
aşiret ve kabile reisleri
onu tebrike geliyorlardı

mekke’yi temsilen
abdülmuttalib’in başkanlığında
bir heyet gumdan’a gitti
uzun bir yolculuktan sonra
kureyş heyeti vardı gumdan’a
onları seyf bin ziyezen karşıladı
abdülmuttalib hükümdara kendini tanıttı
biz Allah’ın dokunulmaz kıldığı
memleketin halkı
beytullah’ın hizmetkarıyız

bu konuşması hükümdarın dikkatini çekti
ey tatlı dilli kişi
sen kimsin
ben haşim’in oğlu abdülmuttalib’im
seyf, biraz daha dikkat kesildi
sevinç ve heyecan karışımı bir sesle
demek sen kızkardeşimizin oğlusun
abdülmuttalib
evet…

hükümdar
ey abdülmuttalib
sana bir sır emanet edeceğim
bu sırrın seninle alakalı olduğu kanaatini taşıyorum
bu başkalarından gizlediğimiz
bir kitapta bulduğum
çok büyük ve mühim bir haber
abdülmuttalib meraklandı
nedir o

seyf sırrını açıkladı
bu sıralarda dünyaya gelmiş olması muhtemel
bir çocuğa ait bu sır
o çocuk sizin taraflarda
tihame bölgesinde doğacak
iki kürek kemiği arasında bir ben olacak
babası ve annesi ölünce onu dedesi
ve amcası sırasıyla himayeleri altına alacak
o,düşmanlarını zillete uğratacak
en şerefli yerleri fethedecek
kıyamet gününe kadar
rehber ve önder olacak insanlara

abdülmuttalib
meraklandı ve heyecana kapıldı
hükümdarın biraz daha açıklama yapmasını
biraz daha açmasını istiyordu sırrını
ey hükümdar
ömrün uzun, saltanatın daim
ve şanın yüce olsun
biraz daha açıklama yapar mısın
o çocuk hakkında

hükümdar
ey Abdülmuttalib
bütün bu işaretlere bakılırsa
bu çocuğun dedesi sen olmalısın
bu sözleri duyan Abdülmuttalib
sevincinden derhal secdeye kapandı

bu sefer merak ve şaşkınlık sırası kükümdara gelmişti
ey abdülmuttalib
sen anlattıklarımdan bir şey mi sezdin yoksa
gönlüyle birlikte gözlerinin içi de gülen abdülmuttalib

ey hükümdar
benim abdullah adında üzerinde titrediğim
çok sevdiğim bir oğlum vardı
onu kavmimizin eşrafından
vehb bin abd-i menaf’ın kızı
amine ile evlendirdim
bir çocuğu geldi dünyaya

onun iki kürek kemiği arasında
bir ben var
üzerinde taşıyor saydığın alametlerin hepsini
babası da annesi de vefat etti
kendisi benim himayemde şimdi

seyf kanaatinde yanılmamış olmanın sevinciyle
ey abdülmuttalib
çok iyi koru torununu
yahudiler düşmandırlar ona
onların kendisine zarar vermesinden kork
ancak Allah, onun düşmanlarına
imkan ve fırsat tanımayacak
benim eski kitaplardan öğrendiğime göre
yesrip onun hicret yeri olacak

bir müddet sonra hükümdar ,kureyş heyetini
büyük ikram ve ihsanlarla mekke’ye uğurladı
verdiği hediyeler diğerlerinkinden çok daha fazlaydı
uğurlarken de ona
torununun halinde ki değişiklikleri
her yıl bana bildirmeni
rica ederim dedi

ne var ki
seyf bin ziyezen henüz bu konuşmaların üzerinden
bir sene bile geçmeden
hayata gözlerini yumdu
bir aylık ayrılıktan sonra mekke’ye varan abdulmuttalib
nur torununu hasretle kucaklayıp firak acısını
visalin lezzetiyle gidermeye çalıştı

sevgili peygamberimiz (s.a.v.)
henüz dedesi abdülmuttalib’in himyesindeydi
kuraklık yüzünden mekke ve etrafı
dehşetli bir sıkıntı
amansız kıtlık içinde kıvranıp duruyordu

abdülmuttalib
büyüklüğünü anladığı torunu efendimizi
yanına alarak oğlu ebu talib ile birlikte
ebu kubeys dağına çıktı
kureyşliler geliyordu onların peşi sıra

abdülmuttalib yüzünü kabe’ye çevirdi
üç sefer gökyüzüne doğru kaldırarak peygamber efendimizi
Allah’ım
bu çocuk hakkı için
bizi bereketli bir yağmur ile sevindir
diye yalvardı

alemlerin efendisinin yüzü suyu hürmetine
kabul oldu yapılan dua
anında yağmur damlalarıyla
kureyşin sevinç gözyaşları birbirine karıştı
bütün bu olup bitenler
dedenin torununa karşı içten sevgisi
bağlılığını artırıyordu kat kat
kuvvetlendiriyordu istikbalde büyük bir insan olacağı kanaatini
büyük bir ihtimam gösteriyordu nur torununa

yaşı epeyce ilerlemiş abdülmuttalib
bir gün aniden rahatsızlandı
rahatsızlığı arttırıyordu gittikçe şiddetini
artık bir başka aleme göçün yakında başlayacağını anlamıştı
ancak görmesi gereken bir vazife vardı
sevgili peygamberimiz (s.a.v.)i teslim edecek
emniyet edilir bir kişiyi seçmek

bunun için bütün oğullarını çağırttı
ebu leheb geldi aklına
fakat o katı kalpli
merhametsizin biri idi
içinden olmaz deyiverdi
ya abbas
hayır o da olamazdı
çoluk çocuğu çoktu çünkü
ancak onlarla meşgul olabilirdi

ya hamza
razı olmadı ona da
zira hamza genç ve meraklıydı ava
gereği gibi ilgilenemezdi torunuyla

ya ebu talib
bulmuştu nur torununun hamisini
ebu talib’in serveti azdı gerçi
ama boldu merhameti ve şefkati
himayeye ancak o layık olabilirdi
torunu muhammed’i (a.s.m.)

efendimizin (a.s.m.) de görüşünü almayı ihmal etmedi
ey gözümün nuru söyle
amcalarından hangisinin himayesine girmek istersin
sevgili Peygamberimiz (s.a.v.)
yerinden kalktı dedesinin sorusuna cevap olarak
gidip boynuna sarıldı amcası ebu talib’in

onun himayesini kabul ettiğini ifade etmiş oluyordu böylece
tercihinde isabet ettiğine sevindi abdülmuttalib de
dönerek şöyle dedi sonra ebu talib’e
sana emanet ediyorum torunum muhammedi
o, ilahi bir emanettir
her şeye rağmen onu
canın ve başın pahasına da olsa
koruyacağına
açıkça söz ver ki bana
kalmadan gözlerim arkada
gönlüm rahat etsin

efendimizin kendisine karşı teveccühünden
fazlasıyla mütehassis olan ebu talib
gözleri dolu dolu oldu
babasına şu cevabı verdi
ey babacığım
sen hiç merak etme
yeğenimi öz çocuklarıma
hatta kendi canıma bile
tercih edeceğimden emin olabilirsin
hayatta bulunduğum müddetçe
ona hiç kimsenin zarar vermesine
müsaade etmeyeceğime
söz veriyorum

abdülmuttalib fazlasıyla memnundu
gözleri sevinç gözyaşlarına boğuldu
yakalandığı rahatsızlıktan kurtulamayan abdülmuttalib
torununun neşesine, sevgisine, tebessümüne doyamadan
seksen yaşını aşkın bir ihtiyarken
gözlerini dünyaya kapadı

fil yılından sekiz sene sonra mekke çarşısı
abdülmuttalib’in vefatı dolayısıyla
günlerce kapalı tutuldu
kureyşliler, sevdikleri ve hürmet ettikleri
bu ulu zatın ölümü sebebiyle
günlerce yas tuttu
cenazesini el üstünde dolaştırdılar
defnettiler sonra.

sevgili Peygamberimiz (s.a.v.)
dedesini kaybetmekten derin üzüntü duydu
çünkü babasının ve annesinin de ebedi âleme göçünü hatırlatıyordu
dedesinin cenazesi ve defni sırasında
gözyaşlarını tutamadı
bazen hıçkırarak
bazen sessiz sedasız ağladı

peygamber efendimizin saadetli ömrü
ilk sekiz senelik bölümü
işte böyle acılarla
üzüntü ve kederle dolu geçmişti
adeta hassas ruhu ve rikkatli kalbi
ta o yaşlarda
çekeceği meşakkat ve mihnetlere
dayanmak için istikbalde
ıstırap ve sıkıntı teknesinde
yavaş yavaş yoğruldu

*
redfer

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (22)

5.0

100% (22)

Hep bir rüyanın peşine takılıp gittiler bu illerden Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Hep bir rüyanın peşine takılıp gittiler bu illerden şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
hep bir rüyanın peşine takılıp gittiler bu illerden şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Kızılelmalım
Kızılelmalım, @kizilelmalim
5.10.2022 08:23:41
5 puan verdi
Her zaman ki gibi harika duygularla yazılmış şiirinizi beğeniyle okudum kaleminiz yüreğiniz dert görmesin tebrikler gardaşım...
ASIKLUZUMSUZ
ASIKLUZUMSUZ, @asikluzumsuz
4.10.2022 20:05:50
5 puan verdi
Merhaba değerli dost
Eser her zaman ki güzelliğinde
Bizde okuduk ve kutladık yürekten, yalansız ve riyasız
Sonsuzluğun sahibine emanet olasın, sağlıcakla kalasın
sair osman dastan
sair osman dastan, @sairosmandastan
4.10.2022 18:34:11
5 puan verdi
Sn: Güçlü kalem şairim,
Yüreğinize emeğinize ellerinize sağlık,
Sözlerinizi büyük bir beğeni ile okudum,
İlhamınız daim olsun kaleminiz hiç susmasın,
Temennisi ile esenlikler dilerim.
AYSE 09
AYSE 09, @ayse09
4.10.2022 18:11:53
muhteşemdi kutluyorum sizi sonsuz saygılarımla Allaha emanet olun iyi akşamlar
Kardelen çiçeği
Kardelen çiçeği, @kardelenc-i-e-i
4.10.2022 17:08:36
5 puan verdi
ey babacığım
sen hiç merak etme
yeğenimi öz çocuklarıma
hatta kendi canıma bile
tercih edeceğimden emin olabilirsin
hayatta bulunduğum müddetçe
ona hiç kimsenin zarar vermesine
müsaade etmeyeceğime
söz veriyorum

Kaleminizden yine Paygamberimizin hayatıyla ilgili dolu dolu harika bilgiler eşliğinde ihlasla yazılmış dizeler okuduk üstadım. Sanırım bundan sonraki serüven Amcası Ebu Talip'le geçireceği zamanlarını içerecek...
Devamını sabırsızlıkla bekliyoruz...
Emek veren yürek sesinize gönül dolusu tebrikler. Teşekkürler Üstadım...
Her daim sonsuz saygı ve selamlarımla...
Ertürk Mustafa
Ertürk Mustafa, @ert-rkcmustafa
4.10.2022 13:15:46
Emeğinize sağlık
iyi bir çalışma ve ahenkli bir anlatım
devamını beklemekteyiz inşallah
Kul Seyyah
Kul Seyyah, @kul-seyyah
4.10.2022 13:10:02
5 puan verdi
Beğeniyle okudum yüreğine gönlüne sağlık üstadım. Sizi yürekten kutluyorum başarılarınızın devamı dileğimle selam ve saygılarımla hayırlı günler dilerim.
TUĞAL  KÖSEMEN
TUĞAL KÖSEMEN, @tugalkosemen
4.10.2022 12:41:46
5 puan verdi
Harika...
Yine çok güzel,yine sürükleyici,yine heyecan verici.Alemlerin sevgilisi Hz.Peygamberimiz (s.a.v) in kutlu hayatı nasıl da güzel ve akıcı anlatılıyor.İmrenmemek mümkün değil.
Kutlarım gönül sesinizi,değerli dost sn.redfer.
Selam ve saygımla,esenlik dilerim.
ŞÜKRÜ ATAY
ŞÜKRÜ ATAY, @sukruatay
4.10.2022 12:27:42
5 puan verdi
kalplere kayıt çizen söz sultanları
üretti lambalarda yaprak yaprak parlayan alevleri
oysa ne gerek vardı sözlere
onlar anlatamayacak,
biz anlayamayacak olduktan sonra

şimdi rüyalarımız var tabirlerini bilemediğimiz
ne ulvi rüyalarımız var bizim
ne yüce rüyalarımız
senden yana ey alemlerin efendisi


Saygıdeğer üstâdım,
Bu muhteşem güzellikteki şiiriniz yaklaşan mübarek Mevlid kandili öncesi susayan dudaklarımıza su, bunalan gönlümüze bir ferahlık verdi, Allah râzı olsun inşallah.
Cenab-ı Hak bizleri Yüce Resûl'ümüzün (sav) şefaatine nail olanlardan eylesin inşallah 🙏
Sonsuz selam ve saygılarımla.
Allah'a emanet olun.
ABDULKERİM KAYA
ABDULKERİM KAYA, @abdulkerimkaya
4.10.2022 12:16:09
5 puan verdi
çok güzeldi, çok acıklıydı,
öğüt sevgi ve özlem vardı,
akıcı ve anlamlıydı,kutluyorum Üstadım.
Dua ve selamlarımla hr daim.
Osman NALBANT
Osman NALBANT, @osmannalbant
4.10.2022 12:12:12
5 puan verdi

*** Hep bir rüyanın peşine takılıp gittiler bu illerden *** şiirini, beğeniyle okudum. Nice güzel şiirlere diyor, Şair Arkadaşımı içtenlikle KUTLUYORUM...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL