3
Yorum
23
Beğeni
0,0
Puan
867
Okunma

bana bir türkü söyle babo
varsın yerlerde sürünen hüznüm geberip gitsin.
ister yıkılsın her yer, isterse yansın.
isterse yer yerinden oynasın umurumda değil
mermilerin oynaştığı bu yerlerde ölüm kol geziyor babo.
ateş böcekleri gibi cirit atarken iz mermileri.
kurşun seslerine çoktan alıştı kulaklarımız
akşamla birlikte silah sesleri çöküyor her yere.
aynı gökyüzünün altında gülmeyi unutturdular babo.
yıldızların ışıltısında gülümsüyordu yetim gözyaşlarımız.
boşa düşüyordu kurduğumuz o hayaller.
odalarımız hep karanlıktı babo.
umutlarımız tükenirken sönüyordu ışıklarımız.
bizim hissemize hayal kırıklıkları düşüyordu babo.
her yer tam takır olmuş
buralara bahar hiç gelmemiş
kış kıyamet hiç durmadan sürüp gidiyor öylece
ayazın yaktığı tenimizdeki o izler hiç geçmedi.
sesini yitirmiş o eski türküler babo.
artık söyleyen kimsede yok.
yel bile eskisi gibi esmiyor.
yorgunum babo, vallahi çok yorgunum
biz ki bir günlük ömre yılları sığdırdık
oysa kelebeğin ömrü kadardı hayatımız
yüklendiğimiz o yorgunluk dururken üstümüzde.
farkında olamadığımız gerçeklerde kayboluyorduk babo
kendi kendimizi zehirliyorduk
kıvranırken acının pençesinde dilim, dilim ediliyorduk.
dayanmak zordu acı ise taşınamayacak kadar ağırdı.
yorgunum babo vallahi çok yorgunum.
omuzlarım da zerre derman kalmadı
de hele babo
niyeydi bizim bu halimiz ölü toprağı atılmış üstümüze.
nedendi bu yorgunluk
nasıl düşecek bunlar yakamızdan de hele
üstümüzdeki bu mahmurluk ne vakit gidecek.
gözlerimize çekilen o perde ne zaman kalkacak.
ne zaman dağılacak kara bulutlar.
kurşun atıldığında bile hiç ürpermiyorum babo.
patladıkça mayınlar art arda depremler yaşanıyordu.
o türkü çağırdığınız yerler çoktan ölmüşler.
tükenmiş yeşillik falan yok
dereler kurumuş kalmış
her gün yeni depremler yaşanıyor babo.
bir türkünün etkisinde canlanırken geçmişim
daha kaybedecek neyimiz kaldı ki.
yokluğunda kangrene dönmüş yerlerde sessizlik var.
alışılır mı bu sessizlikte sensizliğe
aklıma sen gelince üşüyorum babo
harman yerinde kesimini bekleyen adak gibi
kendimden geçiyordum
zamanın koynundan çıkarak.
vazgeçiyorum babo her şeyden vazgeçiyorum.
kırılırken düşlerim acısı kalırmış meğer
merhemi olmazmış bu acının
çaresizlik her yerde kol geziyor babo.
içinde yaşadığın o acıların hiçbiri dikiş tutmuyor artık.
ezelden ebede uzanan acı bir yolmuş bu.
o ateşe düşenleri sor babo
yandıkça susanlara sor.
Mehmet Demir
27.08.22