2
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
701
Okunma

Kurur can
Hakikat demini bulmadan
Keder yağar dünyaya
Gözleri kafir bir sancı gibi
Çat kapı girer rüyaya
Kalplerdeki sızı incelir
Kokusu siner semaya
Zaman paslanır yapraklarda
Bulutlar boşanır bir çırpıda
Boğazlanır akşam
Çilingir sofrasında
Sevişlerdeki kadifelik
Tutkuya az kala kopan delilik
Son çay parası
Yelek cebindeki son metelik
Yürek yangınından önce tüten sümbül
Aşkla çarpan göğüstür eylül
Ruhunu yitirir can
Irmakların tozlanır aynası
Vakte hüzün düşer cemreler gibi
Eser rast makamında
Deryadan karaya hazan
Vurulur sazında şarkılar
Şiirler gömülür sayfalara tek nefeste
Tebessümle başlayan tüm hikayeler
Külrengine bürünür aheste
Viran olur gönülhaneler
Ve şimdi öksüz bütün bahçeler
Kan sızar güllerin yüzünde bu mevsim
Bağları şenlendirir bülbül
Ömrün tacı
Kabuk tutmayan yaraların ilacıdır eylül
Susar can
Çekilir yamacımdan
Bir kırk ikindi sabahı
Islak kaldırımlara saçılır ruhum
Çatırdar kudretim
Ne tadım kalır ne tuzum
Alev gibi yükselen
Toprağına darılır gül
Hazan demidir
Yıllar var ki yıllara zul
Dalda sarı
Denizde solgun mavi
Sevdada kırmızıdır eylül
5.0
100% (8)