3
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
438
Okunma

BOŞA TÜKENDİ ÖMÜR
Bir küçük damla ile topraktan mayalandık
Yaş elliye dayandı boşa tükendi ömür
Dünya meşgalesiyle durmadan oyalandık
Gülnihal olsun derken, çakır dikendi ömür
Şükretmeyi bilmedik karnımız tok olsa da
Nefs’e kul köle olduk şeytanca alçalsa da
Zulme hep sessiz kaldık yerden yere çalsa da
Güz mevsimine girip, kışa söykendi ömür
Ne ar kaldı ne iffet günahlar hora teper
Kimi ben deistim der kimi ateşe tapar
Kan emiyor insanlar, yakın kıyamet kopar
Benlik okyanusuna daldı yıkandı ömür
Hayatta ne ettiyse daim kendine etti
Görse de ders almadı kimler konup da gitti
Bir mum gibi eriyip boşu boşuna bitti
Şem-ü pervane olup cânı yakandı ömür
Kıvrım kıvrımdı ömrün yokuşlu düzlü yolu,
Rahmetle yeşillenir topraklı tozlu yolu
Gaflette görülmezmiş hikmetli giz’li yolu
Kendi dert kervanını kendi çekendi ömür
Yüksek uçtu gönüller inmedi enginlere
İmtihan idi yokluk yüreği zenginlere
Bir kıvılcım sebeptir koskoca yangınlara
Ateşi körükleyip benzin dökendi ömür
Nurgül der ki bitecek yaşam denilen süre
Hoyratça harcıyoruz onu göz göre göre
Faniden çıkıyorken bâkiye doğru tura
Nevale koyduğumuz süslü çıkındı ömür
Söykenmek: dayanmak, yaslanmak
Nurgül KAYNAR YÜCE / K. MARAŞ
5.0
100% (8)