Yürekte
Hatırladıkça patlayan
Bir hicrandı
Yaşanan yıllar
Hayatımın miladı gibi ayırdığım
Senli ve sensiz yıllar
Her gidişinle
Dalından düşen yaprak misali
Düştü gönül ağacından umutlar
Giderken
Kalbimden söktüğün umutlar
Dönüşlerinde pusulan mı olacaktı da
Her seferinde
Her birini ektin yollara?
Yoksa,yeşersinler diye mi
Dağıldı her biri farklı uçlara?

Giderken bin bir sitemle gittin
Hesap sorarak terk ettin
Benim kanayan yüreğim varken
Elindeki çiziğin hesabını
Bana mı soruyorsun yar?
Nedensiz sitemlerinin nedeni
Suçunu örtmek mi?
Yoksa,henüz doğmamış bir aşkı
Maziye gömmek mi?

Biliyor musun?
Aslında,
Sen benim çözemediğim
Tek bilinmeyenli denklemimdin
Ne gitmelerine
Anlam verebildim,zamansız
Ne de dönmelerine
Akıl erdirebildim,hesapsız
Okyanus kıyısına vuran
Gel-git dalgalarının bile bir manası varken
Yaptıklarına anlam veremedim
Doğmamış bir aşkı yaşarken
İşte bu bilinmezliğin ortasında
Her gidişinden sonra
Ne bıraktın ardında
Yıkık dökük kalpten başka?
Ve her gidişin
Yeni terk edişlere gebeyken
Senin elvedalarına karşı
Benim vedalarımın esamesi
Okunur muydu kara kaplı kitapta?
Habersiz miydin elvedalarının
Aslında
O kitabın sonu olduğundan
Yoksa,
Hiçbir şey anlamıyor muydun okuduğundan?

Şimdi git,
Hadi git yine
Bu defa sitem etmiyorum sana
Gittiğin için
Edemem de
Ama kalman için
Önünde diz çökmem de
Git
Hadi git yine
Ben nasılsa
Nasılsa
Bıraktığın yerde
Bekleyeceğim seni senelerce…