DEDEMİN ZORUNA BAK

Merdiveni dayamış yaşı yetmiş seksene
Beni everin diyor dedemin zoruna bak
Bir ayağın çukurda tevhid tespih çeksene
Evlenmek nene gerek torbaya toruna bak

Hanımın biri ölmüş bir kaçını boşamış
Yeni daire alıp dayayıp da döşemiş
Doğum günü kutluyor sanki yirmi yaşamış
Altmış beş yaş kartıyla attığı turuna bak

Sabah erkenden kalkıp takım elbise giyer
Selam vereyim desem bağırmazsam zor duyar
Cimridir torunlardan parayı gizli sayar
Hanımları görünce yaptığı kuruna bak

Gururuna yedirmez bastonla dolaşmayı
Emeklidir bırakmış kırk yıldır çalışmayı
Süslenip de düşlüyor kafede buluşmayı
Metroda otobüste döktüğü terine bak

İki gözlük bir mercek görmesine az gelir
Yaşı yetmiş seksenmiş dedemize vız gelir
Hele bir doksan olsun , arkasından yüz gelir
Yeşil ışık yakıyor sinyali, farına bak

Cebinde kaydıraklı telefonu taşıyor
Instagramı da varmış vallah aklım şaşıyor
Eli titriyor bazen , takma dişler düşüyor
Diz kırıp oynadığı şu ata barına bak

Zamane yaşlıları vallaa gençleri sollar
İnternette sörf yapar, sanaldan mesaj yollar
Kıyamet alameti ne olacak bu haller
Hep fel fecir okuyor gözlerin ferine bak.

Dede kurbanın olam bre gel bizi üzme
Teneşir de paklamaz böyle destursuz gezme
Ağır laf ettim diye gücenip bana kızma
Sığ yer berrak görünür, biraz da derine bak.

Nurgül KAYNAR YÜCE / K. MARAŞ

Fotoğraf temsîlîdir.