dizlerimde açık duran bir kitap
okuyorum saatin vuruşunu
bu minvalde
bir yarış kronometresi
garip bir sessizlik çöküyor ortalığa
seninle yaşananlar hüküm sürüyor
bir zirveyi
başka bir zirve takip ediyor
içimi eziyor bazı şeyler
biraz fazla
biraz abartılı

oysa isyanla mühürlü biten her kelime
yarına postalanmış bir umut mektubu
kimsenin bilmediği uçsuz bucaksız diyarlara.
gecelerden gündüzlerden büyütülen her arzu
sensizliklerden var edilen her hayal gücü
sinemde bir demir yığını
kor yanık ve kızgın dövülüyor

pare pare olmuş ciğerimin iklimi
bir anı mahzeni
bulutlu gözlerinden
ıslak saçlarından süzülen damlalar
yıllardır dökülüyor şiirlerime
boş caddeler
ıssız sokaklar
efkarla savrulan düşler
biraz dargın
biraz hüzünlü

ıssız vadilerime sisler çöküyor
karlı dağlarımın üzerine puslu bulutlar
çöl akşamlarıma kızılca ateşler çalınıyor
delice esiyor seherlerimin rüzgarları
yosun tutuyor ırmaklarımın çığlığı
zihnim okyanuslar kadar çalkantılı
gönlümü meşgul eden her ne varsa

bir yandan sen
bir yanda tüm meşgaleler
bir yanda hisler temayüller
bir fırça darbesiyle
tek bir temasla
sıfırdan bir dokunuşla
yeni bir kimliğe bürünüyor
bir fark ediş süresi kadar çabuk
bir bakış eylemi kadar tesirli

odamın camına vuruyor yağmur damlacıkları
ağzımın ucunda dumana benzer şeyler
sureti gözükmeyen kocaman hayaller
bakışlarım her köşede
seni görüyorum o sıcacık gülümsemenle
elimi uzatsam dokunacak gibi
aynı nefesi bin defa alırcasına
baş başa kaldığımız anlarda
dergahının muti müridi oluyorum

ayrıcalıklı yok oluşlar yaşıyorum
ıslak kaldırımlarda saklı tuttuğum günahlar
yerle yeksan
en sesli nidalar savuruyorum
önce gölgelerim bir bir gidiyor
tahayyüllerimin silsilesi peşi sıra
kayıp kıtalara doğru

mermer heykeller kadar sükunlar yüklüyüm
serkeş bir telkinle avunurken
yeni bir tekamülün yeni bir evresinde
bir yandan da cebelleştiğim hayat
bir yanda yalnızlık
sensiz ikametgahımda
öfke dilimleri
isyan segmentleri
senden sonrası muamma

redfer