6
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
635
Okunma

BİNDİM ÖMÜR KISRAĞINA
Bindim ömür kısrağına elli yıllık yol aldım
Kader şaklattı kırbacı hep doludizgin geçti
On üç yıl çocuk yaşadım arkasından genç oldum
Gâhi güldürdü şu hayat gâhi de üzgün geçti
Bir çınarın gölgesinde uyumak kadar kısa
Kimi zaman huzur verdi kimi zaman dert tasa
Hakk’dan gelen acıları bağrıma basa basa
Kulun açtığı yaradan şu ömrüm bezgin geçti
Tohum ektim çapaladım hasat ettim harmanı
Yoruldum kalmadı gayrı dizlerimin dermanı
Süzülerek yüreğimden geçti sevda kervanı
Zayi oldu emeklerim bağlarım bozgun geçti
Gönül aldım gönül verdim sevdim aşk pazarında
Bir tomurcuk ak gül açtı ruhumun gülzarında
Ben bir garip çöl ahusu aşkımın nazarında
Yazlarım cehennem gibi kışlarım azgın geçti
Şahin idim kanat çırptım gökyüzüne süzüldüm
Felek beni taşa tuttu örselendim büzüldüm
Hakir gördü sevdiklerim horlandım hep üzüldüm
Bülbül saf dışı olurken önüme kuzgun geçti.
Ben bir yaşlı ağaç olsam bağlasalar kolumu
Ayağıma diken batsa eğseler de dalımı
Sapmadım hiç doğruluktan terk etmedim yolumu
Nice eğri yol olsa da hayatım düzgün geçti
Nurgül KAYNAR YÜCE/ K. MARAŞ
5.0
100% (9)