4
Yorum
25
Beğeni
0,0
Puan
910
Okunma

Sınırdayım ve bunu kimseye anlatamıyorum
Babama anlatsam kalbi ritmini şaşırır
Kız kardeşim İnşirah Felak Nas… okur yüzüme üfler
Abim burun kıvırır
Sana da anlatamam Lelia
Ağzında küflü bir asma kilit
-öpüyor dudaklarımı uzun zamandır
sessiz bir kimsesizlik-
ve ellerin soğuk
ve yas kokuyor
ve sinmiş kronik bir acemilik
Atsam bir adım daha
her şey yerine oturacak hissi var
alın yazımda
-çığlık atabilirsin burada diyeceğim
ama biliyorum
asma kilidin anahtarı ben değilim-
Sınırdayım annemi arıyor gözlerim
İleride bir karaltı
koltuk taksitini ayarlıyor
-koltuk taksiti sanki bin aylık
ve beni itmek için sıraya geçiyor-
Karaltı annem olabilir mi ? Belki
Sağ tarafında "alınacaklar" listesi
-belki de sarılmak istedikleri emin değilim-
Ben sol tarafında
"g/özden çıkarılanlar" listesindeyim
Atsam bir adım daha
çarçabuk büyüyeceğim
Daha ileride başka karaltılar da var
İnsan mı ? Bilmiyorum
Kalpleri yok gibi sanki
ve duvarlaşmışlar
Fakat tiz sesler duyuyorum
düşmüş melek diliyle konuşuyorlar
Sınırdayım
Seksek oyunundaki sınırlara benzemiyor
-ve bu büyük bir sorun-
Kenarındaki sınırlara da benzemiyor
şamanın Tanrıya çıktığı yolun
Bir yanlış adımın
makul getirisidir bilirsin
oyunda yanmak
ya da ağzını açmış uçurum
Sınırdayım
ve aslını söylemek gerekirse
büyümek istediğimden de çok emin değilim
Göğüs kafesimi bulsam
ne istediğimi bilirdim
Belki biraz daha acı çeksem yeterdi
biraz da gözyaşı
Ama zihnimi el geçirmiş -geçen hafta fark ettim-
azrail çakmaları
ve bir tabela asmışlar üzerine
“akrep ve yelkovan mezarlığı”
Sana da gelemiyorum
Sokağındaki tabelalar silik
ve gözlerin şifasız
ve günahkar bakıyor
ve sinmiş kronik bir nasipsizlik
Tanrıya el açsan diye düşünüyorum Lelia
açsan bir kez sevgilim
Belki de
Tanrının gülümsemesi vardır sonunda
bu sınır dediğim illetin…
250421Râzı