4
Yorum
24
Beğeni
0,0
Puan
999
Okunma
Sözlerim kifayetini yitirdi
Sizi gördüğüm günden beri
Tam o anda yazıyorum bu satırları
Size karşı hangi cümleyi kuracağımı bilemiyorum
İçimde biriken her bir sözcüğün
Nasıl bir cümleye hayat vereceğini de bilmiyorum
Gözlerinizdeki kâfiyenin düşünü kurdukça
Ardı ardınca dökülen dizelerin
Gözlerinizin esiri olduğunu fark ederek
Satırlarıma şu sözler ile hayat verdiniz
Uzun zaman oldu
Bir insanın gözlerinin içine bakmayalı
Öncelerini de pek hatırlamam aslında
Zaten geçmişimin varlığı
Yüzünüze baktıkça beni terk edeceğine inanıyorum
Koca bir kalabalığın içinde
Kalbimin yalnızlığını aydınlatacak bakışlar arıyordum
Hani şöyle yıldızları kıskandırırcasına
Gülümsediği vakit
Bir şehrin gecelerini aydınlatırcasına
Bilmem siz O mu sunuz
Bir martı şehrini andıran gökyüzü gibi
Bulutların arasından sıyrılıp
Gözlerimi kamaştıran sabah güneşi misiniz
Kim bilir
Belki yüreğimdeki şehrin en parlak yıldızı oldunuz
Sabahın karanlığında
Bütün bir günün yorgunluğunu
Sizi düşünerek atabilirim belki de
Nitekim ilk gördüğüm günden beri sizi
Hayatıma giren bütün olumsuzlukları
Sabahın en parlak şeyi olan
Sizi düşünerek unutuyorum
Bir cümleye sığdıramıyorum sizi
Hangi cümleyi kursam
Ona siz dökülüyor sunuz
Kaç virgül koysam nefes alabilirim ki sizsiz
Kaç nokta koysam durdurabilirim ki bu mısraları
Zannetmeyin ki bu benim eserim
Tamamen sizin bakışlarınızın
Bana hissettirdiği
Tatlı bir sabah uykusu
Ve koca bir günün akşam yorgunluğudur
Ferit Karasu
On yedi ocak iki bin yirmi