12
Yorum
48
Beğeni
5,0
Puan
1651
Okunma


görünürde hiç anlam yoktu başta
sonra bakışları yüzüme değdi
yüzüm saygınlık kazandı
o yüzle kısabiliyorum kederin sesini
o yüzle gülümseyebiliyorum herkese sokakta yürürken
bir trene merhaba diyorum, seviniyor
renklerin yurduna gidiyordur belki o tren
belki de yoğun bakıma alınmış aşkları taşıyordur
koşuyorum hiç yenilmemiş gibi yüzümdeki saygınlıkla
hayretle bakıyor ardımdan uyuyan bir ülke
kaybediş merkezlerinin yanından geçiyorum
görüyorum hiç boş durmamış akıl tutulması
oldukça kalabalık piyon değiş tokuşu töreni
gülüşüp resim çektiriyorlar çürüyüşü onaylayanlar
ve yine her zamanki gibi sabırla
dağınık bir umudu yontuyor proletarya
hatırlıyorum, ah hatırlamak!
hafızanın ağrıyan dişi
amatörce bir acı çekme yöntemi
camdan bir kente taşların yağmasıdır hatırlamak
kural dolu çantalarıyla gelmişlerdi
iman (!) dolu göğüsleriyle
yüce kinleri, kum dolu gözleri
cihatları, çölleri ve kaosları
hepsini çıkarıp etrafa saçmışlardı
hatırlıyorum; gözkapaklarım çökmüştü çamurdan
düş kaçakçılığı yaparak dindiriyorum anımsamayı
gerçeküstünü kullanıyorum katlanmak için barbarlar devrine
yere düşen sözcükleri kaldırıyorum
iyileşmeyen bir yaprağı kaldırır gibi
onlara ruhsatsız anlamlar yüklüyorum
bazen ne yapsam da engelleyemiyorum tiksintiyi
tiksintiyi bir gökdelen yapıp önlerine koyuyor hafızam
gözlerini alamıyorlar ondan
ıstırabın kökenine içsel bir yolculuk olsa da benimkisi
günün sonunda ona dönüyorum yeniden
kuşların durağında bekleyen sevgiliye
sarılıyorum ona devrime ve isyana sarılır gibi
sarılıyorum çürümenin kokusunu unutana kadar
sarılıyorum, kollarım saygınlık kazanıyor
5.0
100% (17)