1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
753
Okunma
Kiraz Ağacı’m,
sen Nazım’ı tanırsın,
tabiki mısralarımdan,
bense Bursa’dan;
Bu dev adamla farkında olmadan
yan-yana yatmışız,
aynı göğe bakmışız,
o cezaevine tıkılı,
bense Bursa Erkek Lisesi’nde yatılı.
Bilmeden birde
tanıdım onun çırağını
ilk resim sergisinde;
Bursa Oda Tiyatrosu koridorunda
İbrahim Balaban’ı.
10 yıl sonrada
İstanbul Ortaköy’de,
ressamın kendi evinde
ustanın kendi eliyle
çizdiği
kendi
resmini
kucakladım...
Unutulmaz bir anım!
Bunları sana niyemi yazdım
Kiraz Ağacı’m;
Bugün Saudi Arap çöllerine bile kar yağdı bak,
günlertden de 15 Şubat,
nedendir bilmem hava sıcak-mı-sıcak;()
"Hava kurşun gibi ağır!
Bağır bağır bağırıyorum.
Koşun kurşun eritmeye çağırıyorum..."
Diyen şairin 108.inci doğum günü.
Ve gördüm ki şenlendirmek için bu düğünü;
Kar görmeden,
ilkbahar bile gelmeden
kış ortasında tomurcuklanmışsın,
böylece ustamı kutlamışsın sen!
Ne kadar duygulandım
bir bilsen
Kiraz Ağacı’m?
Varsın
tomurcukların ayaza yakalansın,
dallarında bu yaz
olmasın kiraz,
o zümrüt yeşili billur yaprakların
meyvasız-çiçeksiz kalsın,
Usta’mın 1949 yılında yazdığı "Nini" yi ansın!
"Ruhum,
gözlerini yumuşacık yum
ve gömülür gibi suya
çıplak ve beyaz giriver uykuya,
rüyaların en güzeli bekliyor seni,
ninni...
Ruhum,
gözlerini yumuşacık yum,
kucağımdaymışsın gibi bırak kendini,
ninni...
Uykunda unutma beni,
ninni:..
Gözlerini yumuşacık yum
yeşil ela gözlerini
ninni ruhum
ninni...
Sen yukarıda
yemişli dalların içindesin,
yeşil gözlerin güneş dolu,
dudakların bala bulanmış.
Ben ağacın dibindeyim,
bir ayağım çukurda...
Ben senden çok önce gideceğim,
sen bensiz kalacaksın ihtiyarlığında...
(*) Yana yatık/italik dizeler 15 Ocak 1902’de doğan büyük türk şairi Nazım Hikmet Ran’a aittir.
5.0
100% (4)