2
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1040
Okunma
uğulduyor kulaklarım
Notre Dame’ın çanlarında
yalnızlığımı umut zindanlarına
kilitlediğim anda
kör kuşlar kanatlanıyor
gözlerimin sahillerinden
akın akın
yoğunlaşıyor esmer bulutlar
belli
feci bir eylül intiharı yakın
doğuştan mı kamburdu ruhum
yoksa sen travması mıydı
göğüs kafesimdeki yumru
işte inliyor yeniden
dipsiz kuyularımda
QUASİMODO
su
suu
suuu
suuuu
şimdi
ilmiği
var sen geçir boğazıma
yazılmışım nasılsa
Esmeralda’nın iskelet kollarına
böbürlenme ölüm
boşu boşuna
neden karanlığı sever gözlerin
ürkütmüyor artık beni
yılanların akreplerin
içimdeki açlık ışığa
yaz kemancısının
hazana taşıdığı
ilk do(ğ) notasıdır sesim
tenim topra döngü
kabul
oysa vurulamaz nefesim
dirimi tinine
kanatırcasına saplayan
bu heykelleşmiş tenden
koparıp ölü kalbi
kaç canımı alacaksın
aldıkça kanayacaksın
dinle
tekil kimsesizliğinle
eklembacaklı yüreğinde
sence kimler ağlıyor
sessizlikse adın senin
ya bu canlar
ya bu çanlar
kimin için çalıyor