Bizi çaresiz kılan
yada sınırlayan
el ve kolumuzu bağlayan
bu örtü,
bu önümüzdeki duvar
bence bir görüntü
dostlar!

Türlü yalanlarla üst-üste örülmüş,
ardını gizlemek için düşünülmüş
bu ışık oyunu;
Karanlıkta gerçeği görmeyelim,
nedenini bilmeyelim
amacıyla gözümüzün önüne sürülmüş
bir engeldir bence.
Biri yansıtmış kendi çıkarı için perdeye;
"Barış Çınarı" diye.()

Hani şiir denen bir olgu vardır ya,
-yani okuduğunuz, elinizde tuttuğunuz şey şu anda-
hepsi kitapta, kafanızda, ekranda, kağıtta
cümle-kelime-harf,
yalnızca bir laf!

Bu sanal
benliğimizi sarar-sarmalar sanırız gerçek!
Başsız-sonsuz bir duvar gibi
kalın ve yüksek
bir şekilde bağlar bizi,
dağlar gözümüzü,
umudumuzu alır,
ama gücü
yalnızca
bilincimiz kadardır!

(*) 7 yıl önce yazdığım 10 adet BARIŞA ÖZGÜ ŞİİRLERİ’nin tamamını "Yazılarım" bölümünde bulabilirsiniz.
() "Çınar ve Pınar" hikayesi KİRAZ AĞACI 11 Şiirindedir.