0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
696
Okunma
Ben yazın çayırda,
kışın ahırda
koyun-koyuna uyuyan koyun.,
Çobanım ve onun sadık köpeği sağolsun,
sonunda mezbahadır yolum.
Ben akvaryumdaki balık.
Derdim-tasam yok artık;
Suyum bol,
yemimi sahibim kor,
niye-niçin-neden
mutsuz olayım ben?
Ben kafesteki sarı kanarya.,
sesimi seven birde efenmdim var.
Eğer ötmezsem onun ıslığıyla,
bilinki beni ekmek-içi-köfte yapar.
Ben mır-mır mırnav kedi,
efendime sağdığım köpek gibi.
Evdaşım ite karşın, incedir aklım,
tek bir tasmadır ondan benim farkım.
Ben ipek kanatlı kelebek;
"Hürüm ve hür kalacağım!" diyerek,
kozamı deldim,
kısada olsa özgür kalmaya karar verdim.
Ben arı,
hayvanların en çalışkanı.
Balımı alır yersiniz afiyetle;
Ağaçlar meyva versin size!" diye,
her baharda çiçek döllerim yine.
Ben kanatları olan
ama uçamayan;
Tavuk, kaz, ördek, hindi gibi
kümes hayvanı cinsi;
Çığ, rafatan, yağda,
yoğurtta çılbır yada katı yumurta."
dersiniz,
çocuklarımızı yersiniz!
Ama siz
biz hayvan-oğlu-hayvanları asla dinlemezsiniz,
komşularınızla haksız bir savaşa girersiniz!
Bu maceranın sonunda;
Kafes, kümes, tasma,
ahır, dikenli-tel kovanlar,
çit-semer ve cam içinde can çekişmekte var
insan-oğlu-insanlar!
(*) 2017 yılında ard-arda yazdığım 10 adet BARIŞA ÖZGÜ şiirlerinin tamamını "yazılarım" bölümünde okuyabilirsiniz.
5.0
100% (2)