0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
501
Okunma
"Yaşlanan,
yaşlandıkça olgunlaştığını sanan,
kendine yeten ve biten,
bittikçe çekip-giden,
bence
sadece naif düşünce!"
Dersem sana,
kızarmısın bana?
"Ben hâlâ ayağında
baldır-paçaları boğum
kısa boy tulum
-içi bebe bezi bağlı lastikli pantolon-
taşıyorum,
70’ini aşkın bu yaşımda
ağzım ana sütü-mama, altım ka-ka kokuyorum.
Gel sarıl bana!"
Desem sana,
alırmısın beni sevgi dolu kollarına?
Ben dünkü
aynı çocuğum yine,
konuşabiliyorum çünkü
minik parmaklarımla sadece;
"Gel beri, sev beni.
Diye-diye
yumru ellerimi oynatarak
bekliyorum gelmeni hâlâ;
"Pembe gözlüklerini çıkart, at!
Bugün bana-yarın sana."
Dersem,
anlarmısın dediğimi sen?
Gırtlakta guruldayıp,
dudakta bırıltı olup-biten,
bir bebe sesi,
mama önlüğümü kirleten
günlük yemek listesi,
pati ayaklarımla yalpalaya-seke sıralıyorum,
ya diz üstü yada karın üstünde
yerde sürte-çeke çabalıyorum,
döne- yuvarlana, ağlaya-çırpına
iki kulplu hacı-yatmaz plastik şişemi
almaya çalışıyorum;
"Uzat ellerini..."
Desem sana,
yardım edermisin bana?
Önden pedallı cüce pisikletim 3 teker,
boğum-boğum-şişik minik parmacıklarım tutmuş
emzik yada bon-bon şeker,
akan burnum musluk olmuş,
kan kırmızı elma yanaklarımda
sebebi belirsiz göz yaşlarım kurumuş
bir meyva gibi,
olgunlaşıp-çürümek istemiyorum dalında...
Çünki çökmedi gövdem, sökülmedi kökü, ölmedi ağacım!
Hayvan gibi,
yozlaşarak uygar kıvamına gelmek de değil amacım!
Yitmiş bir kişi gibi;
"Yaşıyorum, öyleyse bu kadarım!"
Da demiyorum.
Ama bu son İlkbahar’ımda
çocukça sözlerimle,
çığlık-ciyak, devine-devine
kıvançla söylüyorum şu sözleri;
" Yaşayalım insan gibi,
paylaşalım gururla
karşılıksız sevgiyi!"
Desem sana,
anlayabilecekmisin beni?
5.0
100% (2)