Tanrım! Tanrım sen beni nasıl güzel bir aceleyle yarattın. . . . Ben bu ayaklarla dar sokaklardan geçtim dar koridorlardan. Her defasında bir kere sana çarptım dokuz kusurlu hareketten biriydi. Ama rahat ol kasti bir tekme atmadım.
Fakat bu da bir sır olsun naftalinli sandukada arz’ı sakladım. . . . Ben bu kulaklarla dengbej dinledim gözlerim kaçıncı Black Mirror bölümünde saymadım değişiyordu her şey oyuncular, konu ve sahne ama bu kalple hepsine -amenna- dedim. . . . Ben bu başağrısıyla kaç ibrişim ilmek ördüm şimdi Zodyak çemberinin içinde Mayısın onbeşiyim kısaca bir akrebim ve kendimi yerim
Ama yine bir sır serçe parmağımın kocaman bir kuş olduğunu kimselere demedim. . . . Ben bu içimle her sabahın beşini ipe astım kaç saat intihar etti kaç gün kaç gece yine de Tanrı’nın eli elimin üstünde öylece yemin ettim
Dedim; bir daha dönersem yüzümü sahte bir güneşe beni göğnümün başkentinde kara topraklara gömün.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
"Tanrım! Tanrım sen beni nasıl güzel bir aceleyle yarattın."
Sitem ederken bile itinalı, birşeyler eksik hissediyor, aceleye mi geldim sorgusu, unutuldum muyu da sorarız bazen kendi kendimize... Lakin bilincindeyizdir Tanrı kusursuzdur, dolayısıyla bir sebebi vardır, eksik birşeylerin olmasının bizi tamamladığı sonucuna varırız uzun sorgulamaların ardından..
"her șerde bir hayır, her hayırda bir șer!" gizlidir, görmediğimiz.
"Ben bu ayaklarla dar sokaklardan geçtim dar koridorlardan. Her defasında bir kere sana çarptım dokuz kusurlu hareketten biriydi. Ama rahat ol kasti bir tekme atmadım."
İnişler, çıkışlar, zorluklar, haksızlıklar her insana sorgulatır, Tanrı'ya sitem eder, o en dara düştüğünde dua gibi sitem de insanidir...
" Fakat bu da bir sır olsun naftalinli sandukada arz’ı sakladım."
Toprak olduğumu hiç unutmadım, kulluğumu hiç unutmadım en derinimde bu gerçek sır gibi saklı... Hatırlattım hep kendime gerçek olanı.
"Ben bu kulaklarla dengbej dinledim gözlerim kaçıncı Black Mirror bölümünde saymadım değişiyordu her şey oyuncular, konu ve sahne ama bu kalple hepsine -amenna- dedim."
sese biçim,hayat,renk verenleri dinledim ve izledim drama, macera, hiciv, bilim kurgu vb. Hayatta herşeyi gördüm.
Gönül gözüm açık ve zekam yetiyor dünyada olup bitenleri kavramaya. Eğrisi doğrusuyla kabullendim hayatı ve herşeyin Tanrı'dan geldiğini...
" Ben bu başağrısıyla kaç ibrişim ilmek ördüm şimdi Zodyak çemberinin içinde Mayısın onbeşiyim kısaca bir akrebim ve kendimi yerim"
Gökyüzünü de gördüm, burçlar kusağı... Boğa burcu, yükselen akrep mi... Ateşten çember ördüm etrafıma ve beni ancak ben öldürebilirim. Sıkışıp kalmışken...
"Ama yine bir sır serçe parmağımın kocaman bir kuş olduğunu kimselere demedim."
Bu ateş çemberinin içinden kurtulabilirim, küllerimden doğabilirim yeniden kanatlanıp uçabilirim, bunu kimse bilmiyor! Anka.
"Ben bu içimle her sabahın beşini ipe astım kaç saat intihar etti kaç gün kaç gece yine de Tanrı’nın eli elimin üstünde öylece yemin ettim"
Kaç defa sabah ettim acılarla ve kaç kere öldüm öldüm dirildim. Zaman durdu, asılıp kaldım çaresizlikle. Ve Tanrı hep yanımdaydı bunu hissettim. Dualar ettim, söz verdim kendime ve Tanrı şahitlik etti herşeye.
"Dedim; bir daha dönersem yüzümü sahte bir güneşe beni göğnümün başkentinde kara topraklara gömün"
Aldanma, aldanmışlık, hayal kırıklığı ve yemin ettim bir daha asla inanmamaya riyakarlara, inanırsam kapanacak bütün kapıları kalbimin. Ölümden ötesi görünmez bir daha sahte güneșlerle ısınacak olursa kalbim, göğnümün yasına, karanlığına, karasına gömün.
Olumlu yorumunuza çok tesekkur ederim. Ve çok beğendim. Esasinda yedinci paragrafta 've'ile başlayan anlatım gözümü ve kulağımı tırmalamıştı. Çıkmadan düzelteyim diyordum ama unutmuşum.
Hoş böylesi daha iyi olmuş. Sayfanızla tanışmış oldum.
Olumlu yorumunuza çok tesekkur ederim. Ve çok beğendim. Esasinda yedinci paragrafta 've'ile başlayan anlatım gözümü ve kulağımı tırmalamıştı. Çıkmadan düzelteyim diyordum ama unutmuşum.
Hoş böylesi daha iyi olmuş. Sayfanızla tanışmış oldum.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.