9
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
1643
Okunma

Kara tren gelmez misin, hal hatırı sormaz mısın?
Zaman ne de çabuk geçmiş,pas tutmuş demir rayların,
Olmaz olsun ayrılıklar, bitmiyor ki hiç sevdalar
Geçen ömür talan oldu, kalanıysa bir sonbahar.
Mucize mi şu tebessüm, yoksa acı teselli mi
Bir gün kader son deminde bize de bir gülecek mi?
Talihime aldırmadım, köşe bucak hiç kaçmadım
Zorluk, yoksunluk ve acıyla; hep savaştım, hep savaştım.
Bilirim kolayı yoktur, hayat emek ister bizden
Keşke bunları bilseydim, ta evvelden, küçüklükten
Emeksiz ve yorulmadan, tadı yok hiçbir varlığın
Zora düştüğümde saklar, belalardan dualarım.
Oysa yaşamak güzeldir, her şekliyle de görevdir
Fırtınalar kopsa bile, arkası günlük güneştir.
Savrulmadan şu hayatta sıkı tutmalı bir eli
Düştüğünde anlıyorsun, o el dosttur, taşır seni.
Olmalıyım ben de çare, düşmüşse dost gam, kedere
Belki sağalır şu yaram, lütufta bulurum teselli
İyi hisseder her insan olursa bir derde çâre,
Doğar bize de aydınlık, mutluluk eder tecelli.
Paylaşırım benden yana, varsa dostun bir telâşı
Yaşamak bu değil mi, doldurmaktır her bir anı
Bırak gelmesin şu tren, uğramasın istasyona
Al eline şu çantanı, geç kalmadan düş sen yola.
Zamanla dolar belki de çileler derdest olur da,
Hayat sürprizlerle dolu, inişi de vardır sonunda.
Sırtındaki yükü paylaş; hem gül,eğlen, hem de uğraş
Aksın zaman dert edinme, dolar güzellik ruhuna.
Kurtulursun belki o gün, o ki şimdi sıyrıl da bak
Yapma ince hesapları; genişlik bul, keyfini sür.
Eser gönlünde rüzgârlar, efil efil çağlayarak
Kır gönlünün zincirini, benlik böylece özgürdür.
Oğuzhan KÜLTE
5.0
100% (8)