1
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
1035
Okunma

tan vaktine çarşaf serip zamanın uzuvlarına sızıyorum
ölü bir his parmaklarımın ucunu kavrıyor
kemiklerimi sızlatan bir öfke ayaklanması
buz kesen sensizlikte kıvranırken sol yanım
kendimi aşktan ölü cesetler arasında görüyorum
nefeslerim diseksiyon iğnesi gibi batıyor
ellerim kelepçede ve yatağıma bağlıyım
ciğerlerimde bistürü sapı, duygular yaşam ünitesine bağlı
yaşayanlar morgunun yalnızlık kabinindeyim
ruhumun duvarlarına sinen öfkenin içinde kayboluyorum
göğsümde beton parçalayan bir balyoz darbesi
yaram ağır...
nasıl bir taarruza maruz kaldıysam
büyük tahribatlar almış şehir enkazı gibiyim
nereden sevdiysem, oradan yaralıyım...
5.0
100% (7)