1
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
744
Okunma

sine-i sığınağımda cüz / cüz yükselen duygular
kalbe nişangah vakt-i özleme vurunca saatler
gönül boylarımdan bir nida yükseliyor
zaman kuyularından çektiğimiz aşk
ıslık çaldığım şehirlere zılgıt atıyor
yüzümü yalayan rüzgar, Aralık’ta duran güz
yılın son Cuma’sına beni götüren adımlarım
huzur-i aşk makamında mahcup eğiliyor başım
ruhumun karanlık duvarını döven hüznü eza ile
avuç boşluğuma inen dua’da ulaşır mıyım murada
geceden kalan hissi Yasin taşıyorum göğsümde
“Selamün kavlen min rabbin rahim” ile gülümserken
sureyi bakara’ya geçiyor içim
yaşam yıllığımda zararı ikrar edince bilançom
ente mevlana’da “kavmil kâfirîne” büyüyor öfkelerim
söyle ey sadırım….
ezan’a muhtaç semalara ulaşır mı figanım
solan gülistanımda öter mi yetim bülbülüm
nefeslerine sığınan ten, avuçlarına sokulan el
yanmadan yeniden can bulur mu hissi cemre’de…
gönülhanemde girizgah olduğum sevgili
ezel sürgünümden kaçan ebed yolcusuyum ben
ihtişamlı bir cefa olsa da bana düşen firak
hak ile yeksan olmadan taşıdığım emanet
ruh-i haletimde sığındığım aşkta hiç’im ben…
5.0
100% (8)