4
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
1382
Okunma
Söner o büyük ateş,
kuşsuz bir gök de çizilir
her şey yıkılmayı bekler, parçalanmayı
bel verdiği yerden zor da olsa
yükselir kanıyla beraber yüzler
başkası daha suçludur
başkaları içindir kurulan darağacı
iyidir, iyi kalmayı dileyenlerin tümü
çemberin dışında bekler tanıdık kötü
belli ediyor, yine kendini tarif ederken
koca bir yalan insanın ağzına sığabilir
başı aslan, gövdesi kuş, kuyruğunda bir balık
güneş gibi can sıkıntısına maruz kalabilir
hepsi birden komşuların canını sıkar
sararken çevreyi terli avucuyla ölecek insanlar
Musa’nın sözüne tepki olarak toplanırlar
Harun çöl kuşlarını andıran öfkeyle dolmuştur
ne garip bunları söylerken aldırış etmeden
yürümek, rüzgarın götürdüğü yere gitmek
karanlık olağan gücüyle bastırırken yarasını
vakti gelmiştir kan çığlığı uykuların
bir yandan inanıyorsun, Bilal oluyorsun teni kara
kalp öldürmeden tad alamazmış diyorsun
değersiz olduğunu anlatıyorsun ruhuna
inkar etmekle kalmayıp anarşist türkülerini
öğretmeyen okulların bahçelerine bakıyorsun
aşıp geliyor yazı, kutsal kış ile anıları arzuluyor
her yırtık ölünün tenine yakışırcasına duruyor
duvarlar da kutsal bir çeviri:
.. the artifice of eternity
Ne olduğunu sormuyorlar, kimse sormaz
herkes kendi hesabına çalıştığını fark edince
bir ölü bedeni gibi ağırlaşır canlı gözlerin
yoğun tutkular kibar küfürlerle geçiştirilir
ya ayaküstü külrengi yüzünle selam verirsin
ya da artık alaycı bir fıkranın suskun rolü senindir
böylece bir yerlerde yaşama fikirleri karışır
kökten değişmeyi ummanın devrim olmadığı ışığında
korkunç güzelliği yaratanın nüktedan öyküsüne karışırsın
umurunda değildir kimse kimsenin
hep bir başkası için çoktan yerini almıştır
yoktan var edilmiş gibi beklenen yeni yüzlerin
geriye paçavradır özgürlüğünü yineleyen
5.0
100% (3)