5
Yorum
11
Beğeni
0,0
Puan
1565
Okunma

bir keder ontolojisidir içimde türkçe, ben kürtçe ağlarken
gece sır gibi kalıyor aynada, bütün kadınları sana benzetiyorum.
her akşam üstü evde bir deniz unutuyorum
kalbimde gemilerle geç diyedir belki
kaç meridyen gittim bilmiyorum cebimdeki Lorca şiiriyle.
kaç bank oturdum kaç ikindi vaktinde.
kaç sen kaçak geçtin etimden
bilmiyorum.
bir keder ontolojisidir içimde türkçe,
annem bana gül kokulu masallar anlatırdı.
ve menekşelerin rüyasına giren kahraman sanıyordum kendimi
o gün bugündür paltomda çokça erdemli şiirler taşırım.
o gün bugündür tek başıma girerim bütün savaşlara
ve sen bilemezsin ne denli yenildiğimi.
bir keder ontolojisidir içimde türkçe,
bir kere terli terli seni içmiştim.
şimdi çok hastayım sana
doktorlar filmini çekmiş ciğerlerimin
içinde kardeş sardunyalar grevi
bir otel odasını gasp edip
perdeleri şehrin gözüne kapatmışlar.
ben etrafina saate bakar gibi bakan kavruk çocuk
bir Cemal Süreyya şiiriyle gülmeye alıştırıyorum dişlerimi şimdi.
batini sözlüklerin huyunu bilmem ama
seni bulmak için ortak harfler çalıyorum kütüphanelerden,
mevsimler çabuk geçsin diye bağlaçla bağlıyorum bütün yamaçları
sana muhtacım
sana muhtacım
ve bunun bir çevirisi yok hiç bir sözlükte.
bu keder ilmidir...