11
Yorum
60
Beğeni
5,0
Puan
1663
Okunma


Beni hüzne boğma sevdilim
Gözyaşı dökemem, erteledim her şeyi
Koynumda cevheri yalnızlığın
Ağzım yüzüm karanlık benim
Rüzgarın toynaklarına zulüm sürmüşler
Yangınlarda muhabbet makamı intihar
Saçlarımda yağmurun analığı
Beni ağlatma sevdilim
Soluğumda ölümün hain serencamı.
Beni incitme sevdilim,
İçimdeki sabır taşı yosun tuttu
Sustu yol, çıkmazların dünyasına itildi kuş sesim
Gölgeler ipekten bir çığlığın ıssızlığı
Kitapları yürüttüm sonsuzluğun bilgeliğinde
Cehaletini saklayarak bu kara yaranın
Göğsümde bir deli tanımla, azla, çokla
Yaşamın ahlakını sorgulayan hıçkırığımla
Ölüme biatımsın.
Dudağının çukurcuğunda neyi taşırsın böyle?
Küfrün çağında, böyle masum böyle fecir
Mektuplarına gözlerinin kokusunu örerken
Şarkılar ne zamandır böyle üzgün, dilinin ucunda?
Söyle sevdilim, ayaklarının altına serdiğim bu ince heyecan
Ezildikçe neden gölgeler tokuşturur karanlıkta?
Devran eli gam taşır sevdilim
Taşır da şurama yük olur yüreğim
Sunağında hasretin taşların kanı akıtılır
Tutuşmuş kirpiğimde bir bulut arar da sarhoşluğum
Ağlamaklı bir iklim, yazar yeniden savunmasını
Toprağın, dağların ve suyun
Yaprağa, rüzgara ve yangına
Bir sitem kokluyorum şimdi, kötü yenildim biliyorum
Soluğumda azgın bir çığlıkla
Usta bir intiharın sokağında boylu boyunca uzanmaktayım.
Beni aldatma sevdilim
Çelikten bir günahtır bu, kırılmaz
Affedilmez, kelimelerin gücü yetmez
Ölürsen bu kahırla, bu ağrıyla
Mezarında çiçeklerin iklimi dönmez.
Nedim KARDAŞ
5.0
100% (36)