3
Yorum
21
Beğeni
5,0
Puan
1457
Okunma

Başını yasladığın derin yokluk
Kaderin hafızana zehridir ey yolcu
Akrep ateşte insanoğlu
Külden küsmenin açıklaması da yok
Ve bu kötülük elinde bastonla
Musaya evrilmez, bileceksin
Sızıp siyahın içine
Işığın kalbinde acıyı alt edeceksin.
Suyu ağır ağır taşıyacaksın karıncaya
Ateşte yananın Allahı var ey ademoğlu
Bozkır düşlere gülistanı heba edenin
Uykusunu isyanla böleceksin
Çağıracaksın nemrudu, sineği ve kaderi
Şahit kılacaksın bir kavmin eziyetine
Yoklukla başını ezdiğine ey yolcu
Dönüp dönüp susacaksın,
Sönüp sönüp yanacaksın.
Mürekkep hangi nehirden aldıysa suyunu
Önce ona şiir yazılmalıdır
Aksini düşünmenin yalnızlığı sembolik
Aza kanaat getirip bir isyan emzirince
Yürüttüğün aklın yılanına sarılacaksın
Yolcusun azığını çaldırma
İnanci var diye ebu Lehebin kuru ellerini öpme
Ey yolcu!
Ey rengin ve suyun yalan yazılmış tarihi
Aşk aşk diye çürüttüğün gençlik
Yeryüzüne saplanmış bir mezar taşı.
Deyu deyu diye başını taştan taşa vuranın kalbinden
Isırgan otunu dereceksin
Bir küfür olacak dilsizlik, kuyunun dibinde
Küfre biat edenin zincirini öpeceksin
Ağaç hamura, hamur sayfaya döndüğünde
Kaleme muhtaç olmuş bahar olacaksın
Ey yolcu!
Ey bitmeyen yolun sebebi
Fıtratına çiçekler ekip giden sevgililer olsa da
Sen, kendini sevdiğin yere döneceksin.
Nedim KARDAŞ
5.0
100% (15)