Kabuk
Gecenin uzağındayız,
Işığın aldatıldığı bir zamanda Ağzımızda bıçağın keskin hikayesi Dilimiz ne dikiş tutuyor ne kabuk. Şuncacık bir yaşamın sırrı Aldattıkça kırıyor gözlerimizdeki çiçeği Boynumuz bükük, içimiz katran Ne desek doldurmuyor yerini suskunluğun. Bir türkünün kanından solmuşuz Aşkın en çılgın vakitlerini Gecenin uzağındayız hala, ışığın kırgınlığında Aklın kamburunda, ağlamanın kıyısında. Yoksulluğun emeklediğini gördük Gözyaşımızla ıslanan tabağımızdaki son lokma Karardı, gecenin yutkunuşuna sokuldu Aç kaldık açıkta kaldık; yine de onursuza el açmadık. Sabahın yakınındayız, Umudun besmeleye döküldüğü bir zamanda Keskin hikayeyi örseledik yumruğumuzla Düşürdüğümüz ıstırabı artık, ister dikiş tutsun ister kabuk. Nedim KARDAŞ |