6
Yorum
20
Beğeni
5,0
Puan
1251
Okunma
görünen köyün istemediği bir şey gibiyim !
az edebiyat yapıcam sakin ol,
matematik bile olabilir.
kendimin farkında değilim,
bir şey çarptı beni şuursuzum.
-daha dün gece mutluluktan parlarken suratım,
gündoğdu umutsuzum.
kim bilir belki de kendi şansıma uğursuzum.
çabucak tükeniyor sözler garip mi garip
eller titrerken adımlar koşarken umarsızca
birden bir hal alıyor saçların
saçların diyorum hani tel tel sakladığım.
-bir ömrün en güzel anını
kekremsi bir tat ile tatile gönderiyor sözlerin
susuyorum diye suçlu düşüyorum
hiç bilmiyorsun
seni gördüğümde ben ben oluyorum
hiç bilmiyorsun
gün gün eriyorum.
kendim ellerimle dikiyorum
en mutlu güne kıyafetimi
koyup baş ucuma günlük zerafetimi
dudaklarından tövbeleniyorum
-çatık kaşlarından düşen yıldırımları
durup durup kızdığın yarınları
yok yere kırdığın umutlarımı
öyle de olsa seviyorum
neyleyim ya dilimde yara var kelimeler kanlanıyor
ya sende yorgun bir kuruntu
her kötülük sana beni hatırlatıyor.
kuşağımın vakti doldu dolacak bu cihanda
örselenmiş bereketler başkalarının olsun
bir kelime ile düştüğüm bu yolda
dilediğin her mutluluk senin
var saydığın her acı benim olsun.
"ilk defa orta yerimden parçalandım bugün
ve ilk defa mutsuz sonumun mutluluğunu gördüm"
keyfe keder sözlerle konuşmaktansa
bir ömür lal olmak evladır.
anlatsam anlamak değil derdin
dinlesem kelimeleri yutuyorsun
-bir gün en derinden bir söz veriyorsun
sonra o en derinde unutuyorsun.
"sana verdiğim cümle sözlerim
ruhum bedenimi işgal ettiği müddetce
nefes nefes şehadetimdir..."
İsmail Yılmaz
5.0
100% (10)