başlarken, -sizler diye bir şey olmadı
-bizler, diyorum, bizler, bizim eller
coğrafyaya tapınırken kendi mahallesinde düşman arayan bizler
yanan bu şey, binlerce ciğer
halden anlamıyorsanız artık kendinize bir adayı hayallerde bulabilirsiniz
artık ada yalnız bir ada
yalnız bile yalnız değil
yolda karşılaştığım insan, sen ısrarcı sürüngen, ben değişken
tabi yollarla bu tereddütlere gebe kalmadığımızı öğreneceğiz
mavi haplar içerek
başlarından derileri ayrılırcasına acı çekerek
sarhoş yığın, yetersiz siper, gereksiz reddiye
slogan atıyorum izmaritlere
kibrit çöplerinden pub yapıyorum
bir barutluk canı var
evet efendim, ne çabuk kandırılıyorsunuz
evet efendim bağışlanmayı dileme onlardan
onlardan bir kez olsun bağışlanmayı dileme
dilinin sürçtüğü dahi olmasın, dilenme onlardan
sana onlara dilenmekten daha güzel günler kalacak

ben sana yumurtanın yirmi bir gün hikayesini anlatmak için geriyim
sığ sıkıntılarıyla uygar insanların haklarından beri
eminsiniz değil mi,
dürtüleriyle bir halkı kulağıma takıyorum
süslendiği için oro..dur ya da yağa su kattığı için dolandırıcı
betonu çürüktür, bir ittir yalnızca o lüksdörttekerlek binicisi
peki gidişi,
x böylece karekökü alınmış zavallıdır rekat dahiline
ve y elleriyle günahlarını sıvazlar
z üç boyutlu yalancılığın komik bir kuklası
çevir böğrümde ağlaşan böcekleri
yanıyor kıçları

bana karnesinde bir dersi dört gelmiş öğrenci hüznüyle yaklaşırken
ellerime hakim olamıyorum ama yeri orası değil, ellerim diyorum, ne günahkar
t a n ı r ı m s i z i
s i z i ç o k i y i t a n ı r ı m
bataklık güllerini öpen dudaklar
üç boyutlu küfre müsait davranıyorlar

ah!
ne olsaydı da durabilseydi zaman
nafile muradın tövbesi gerekir
zaman dediğin esmanın şahı, sultan
heyhat güzelliğe düşen ilk tüyüydü dünyaya
biz şimdi esmanın nakaratına şahit olan zavallılar
karesi defalarca alınmış yalanlarla inkisar yaşıyoruz

başlarken, -bizler diyorum, aynı evin odalarında düşman
merhametin sarktığını da gördük, kafidir

saat kaç bu arada?
sahi, çoktan gelmiş olmalıydı âsuman.