3
Yorum
13
Beğeni
0,0
Puan
1432
Okunma

Gittikçe çetinleşir,çatlar,çekilir beyaz yukarı
iki adam değildi dans eden,sarkan bir kadının bluzu
krem rengi tenden de yalın,yılan dilinin bölünüşü ortadan
iki deste kapı bir düzine boşluk floransa da Türkçe düşünmek
bir taş bir sütun üç beden,fiilen sevişmekte bu muattar öpücük
farklı merdivenler,köşe başında bir heykel alacaklı gibiler
dönüyor merdivenler,dönüyor duvar
evlerinde bahçeleri var taş
sarkıyor aşağı Nerva
bizim mahalle gibi
uçtan uca dolu
insanı eksik,çocukları eksik
tek bu eksik
beyaz,sarıya dönüyor
biraz sonra kararır şu müzeler
derken çıkar yıldızlar bu kadar ani her şey
birden büyümesi gibi kahramanın
belirsizliği gibi bir ustanın
denizi çok daha önceden görmüştüm
yağmurun yağdını hissetmediğim gibi
duymuştum sesini bir ses ki inleten
ıslanıyor insanlar,yağmur sayılıyor uzaktan
arabalar suskun,kaldırımlar taranıyor hınçla
kumar masasında kaybedilen bulutlar
ilahi tutturuyor floransa da tepegözün delindiği gibi
periler öpülüyor eteklerinden
ölüp ölüp diriliyor manas
bamsı siliyor gözlerini babasının
öpüyor mermeri hanlar hanın
çay tütüyor dağlarda
Türkçe düşünerek izliyorum bir ülkeyi
yükseliyor tepemden bozma kiliseleri.
’Mart