2
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
3403
Okunma
Kederli bir hüzzam makamı,
Her tuşunda hüzün akıyor sanki
Ve her dokunuşunda,
Avuç ayasının içine sıkıştırılmış
Sert yumruklar indiriyor yüzüme.
Ve yüzüm yalnızlığın mukadderatı ,
Kalabalıklar ayıltmıyor beni bu yüzden
Sağaltmıyor hiçbir çare,
İçime nakış gibi işlenmiş
Bu makamın tek bir tınısı var:
Ölüm...
Her canlının yaşayabileceği
Keder dolu bir şarkının adıdır
Ve aslında bilinen,bilindik
Sıradan bir sondur belkide kimine göre.
Oysa yüzüme inen acının içinde
Bunu her an hissetmek
Sıradan değildi.
Il..
Yüzyıl önceydi sanki
Öyle anımsıyorum
Bu sıradan olmayan hikayeyi .
Nataşa diye bir kadın taşımıştı beni
Bu ince ipin üzerine .
Aşkın en mahrem zehrini çekmiştim içime
Her yudumu o kadar tatlıydı ki,
Gözlerim kör,kalbim
Karşılıksız teslim olmuştu.
Zaman kurşun hızıyla geçiyordu
Nataşanın nefes aldığı her şehirde.
Ve sanki yürümüyorduk
Kümelenen bulutlar gibi
Hayallerin dünyasında uçuyorduk .
Ah nataşa nefes aldığın dudakları
Her içime cekişimde
Kelimeler öyle içten çıkıyordu ki
Bir şairin yeni yazdığı şiir gibi
Mutluluk havarisi kesiliyordu benliğim.
Zaman demiştim ya
Savrulup gidiyordu
Dalgalar kıyıya sert vuruyordu artık
Nataşa bir kaybolup bir açılıyordu
Ve bir gün hiç anlamadan çekip gittiğinde
Dalgalar boyumu aşıyordu .
Her gün yeni bir ölüm
Her gün benden eksilen hüviyetim ,
Mazlumun umut ararken
Tükenen hayalleri gibi oluyordum.
Şimdi soracaksınız ne oldu diye
Bende bilmiyorum.
Bildiğim tek şey
Özümü yani asıl tıynetimi
Kaybettiğim bir baslangıçtı artık.
Onun kimliğini de soracak olursanız
Kayıp bir tutanakta
Bilmediğim bir yerdeydi mutlaka.
Yani kayıp zamanlardık
Tanrının bir oyunuydu belkide
Ve bir şairin dediği gibi
Tanrı tesadüfleri sevmez
Senaryosuna uygun tesadüf yaratır sadece.
İİİ...
Kerem misali bu oyunun dalgasında yitirdim kendimi.
Ve Parayonak ruh halimle
Her gün yuzlesiyorum.
Onlarca ağır düş
Beni öyle bunaltıyor ki
Birinde öleceğimi hissediyorum.
Tanrı belkide bu tezgahı
Bir düşün sonunda
İnfaza çevirecek.
24 Şubat
5.0
100% (2)