5
Yorum
18
Beğeni
0,0
Puan
818
Okunma
Çocukluğum önce beyaz bir evde geçti
boyandı sonra duvarları
yeşile,maviye,bordoya
sırasıyla değişti rengimiz
o sırada büyüdüm bu evde
karşılıklı evlerden oluşuyordu sokak
önümüzden elektrik telleri geçer
beş eve bir sokak lambası düşerdi
bir arabanın geçeceği kadar geniş
her gece saklanacak kadar tenhaydı bizim sokak
bizim ev beş kattı çatısı dahil
son katı boştu ve karanlık
yılanlar gece uğrar,gölgeler gece çıkardı
tavan arasında tozlu resimler
bir adam ve bir kadın omuz omuza duruyor
anneme çok benziyordu kadın
elime alsam yıkılacak gibiydi çerçeve
dokunmaya korktum
ben ve hasta yatağım kadar geniş
sığmadı elime
bu evde büyüdüm
ayakları olmadı hiçbir zaman evimizin
önceleri kızmıştım hep zorla kalıyor diye
onu yolundan ettiğimi düşünür
gitmek ister belki diye çıkar izlerdim
konuşmaya başlardım,herkesten habersiz
yük olduk bunca sene
hep yeniden çizdik dokunarak ona
hep aynı şarkıları söyledik üzerinde
şimdi yaşlanmaya başladı bizim ev
homurdanıyor ara sıra
üstüne yeni kat çıkacağımızı mı düşünüyor büyük ihtimal
sesi de çıkmıyor 20.asırın son cariyeleri gibi
korkma taş parçası
nefes mi alıyorsun sanki
korkma sakın
derin bir uykuya yatacağız seninle
önce üstünü örteceğim
ilik ilik işlenmiş bir süveterle
vefa borcu bu
sonra bakacağım gözlerine
toz bulut olacak her yer
seninle yeniden uyanacağız.
’Aralıkson