14
Yorum
50
Beğeni
5,0
Puan
1387
Okunma
/ah yar
yokluğun kucağımda
acımı tırmalayan mırıldanmalarla
ömür dehlizlerinde bir başına kalakalmışım!/
eskiyen yaralarıma benzemiyordun
sardım
sarmaladım
öylesine candan içre
bir serçeydin
göğüs kafesime yuva yapan
vazgeçerek
inanmışlığımla
iyileşirsek ölürüz sandım
dar aldım
boyun eğdim
nefes alamadım
gün geldi kükreyen göğün yağmuruyla sustuk öfkemizi
çığlık olup biriktik
çoğaldıkça susamaların
susmalarıma ağladım
nasıl da unuttum yarasına yandığım
kaç yaramı gözyaşlarımla kuruttuğumu
yapraklarını tek tek döken ağaca benziyordu
kendimden vazgeçerek bahara kırılmalarım
çırılçıplak buz kesiyordum sevmelerine
üzerini örtemediğim yanlızlığımla
gözlerime vuran düş kırıklıklarını topluyordum yastığımda
duvarların sesisini duyunca başlıyordu hayat
gül yara olunca darına sığamıyordu bülbül
sen uyurken
düşlerim kadar sınırsız gülüşlerim kadar içten
bir annenin bebeğine eğilen şefkatli bakışlarıyla
göğsüme aldığım sıcaklıkta
iç geçiren bir aşkla... öperdim!...
sude nur haylazca
5.0
100% (34)