ayaz bir sabahın titrek yapısından
Duy
Kalbimin efildediği adın sözlerim
Huyuna alıştığımız aydınlıklardan dolayı
Işık huzmeleri değil gözlerimde seğiren
Kentin bulvarlarındaki elektrik rengi
Varsın gökyüzüne el sallasın duygularım
Anın da fırtına,anında tufandır kopardığım
-Sevda daha sonra gelir-
Boğazımdan çıkmıştır geri dönülmez seslerine,aşık.

Bir yol üstünlüğü değil bu yürüyüş
Hemcinslerime akıl,hemcinslerime savaştır,yordamı
Kaç türkülerinde bulduk ise say
Karacoğlan en başta gelir
Ve benim demelerim en sonun da şimdi
"Size sevgiler getirdim,aşk getirdim" değil
Sabah aydınlığının yakamozlarından aldım rengimi,hızır
Çınar-çınar,ardıç-ardıç uzandım gök yüzüne
Ses oldum ortalığa büründüm zeytin-zeytin
Kuşların kanatlarında hitdetlendim,garip
Hemcinslerimin albastılarına inat
Savaşmadan kazandım,kehanet
Seslerim telli(!) seslerim sevda
Çıkıyorum yarının arkasından ya
Tutun beni...

Ey sevdiklerim,ey güzellerim
Gönlümdeki fırtınayla varın akşama
Sözlerimdeki şahikalarda bulun erinci
"kim,ne,olur" ile sözlerim gaflet
Sabahları bulduğumuz sözlerimizdir emanet
Biz inceleri de sevdik,kalınları da türkülerimizde
Fırtınalara direnmeli yani,
Sözlerin olmadığı zaman kıyamet.

Altmış yaşım bir su ki;
Bir kağnı sesi,bir uçak gürültüsü
Elli sekizindeyim ve aşığım,kanmadım daha
Üstüne yok sevgi sözlerinin
Hiç bir fırtına dinmedi bedelsiz
Bir de düşlerim var ya huzur dolu
Bize ev olmadı vatan
Kimi aldı-gitti başını sessiz soluksuz
Kimi öfkelerine gark oldu anlamsız
Benim sözlerim sayısız
Ateşim yanmasız
Sabaha varıp aydınlığı bulmuşuz da
Yalnız sevdamız yarım
Aşkımız habersiz

Ey umutların toplandığı toprak
Al,bele bizi kendine.