bir namludan çıkan merminin
yüreğine saplanması gibi sevmek seni
ve sana kilometrelerce öteden
bir gül uzatmak gibi
dikeni yüreğimde kalan bir gül bu

bazen seni öyle seviyorum ki
martının denize sevdasını kıskandıracak gibi
bezende yağmurlu bir bulutun
şehri bardaktan boşalırcasına ıslatması gibi

kundağında bir bebeğin
ve dili yeni çözülmüş bir çocuğun gözlerinde bulmak seni
ve henüz yeni ıslanmış bir toprak kokusu saflığında
ve göğsüme çekiç vurmak gibi
ve nefesim kesilir gibi
aramak
bulmak
ve sevmek seni

gözlerin
işlenmiş bir elmas gibi
gözlerin
gökteki yıldız saflığında
ve gözlerin
bir denizin derinlikleri kadar suskun

biliyorsun
tüm sadakatimle
tüm masumluğumla
ve tüm içtenliğimle kapındayım
bir günahı kalbime örttüm
bir cehennem yangınında yandım
ve bir idam sehpasındayım
göğsün idam sehpam olsun bu gece
ben bu gece kendimi sende idam etmeye geldim
aç yüreğini
ve boğ beni
ya can bulurum yeniden sende
yada canımdan olurum
bu kalp bana fazla

ibrahim dalkılıç

25/05/2016
23:25 izmir