11
Yorum
18
Beğeni
0,0
Puan
820
Okunma
Akıncı gözleriyle görüyorum
yeni bir macera
belki yeni bir tehlike arıyorum
sergüzeşt atan bu kalbim
çetrefilli bir yola baş koyacak
biliyorum
bir çınar gibi büyüyecek
doğumlardan gelen bereket
ölüm günü bizi de görecek
geriye kalan bir parka
bir de kağıtlar ölecek
bunu bir sen bir de sevdam bilecek
uskur kalplim
bu bir gövde gösterisi mi
kollarını geriye yaslamış
bir gelincik görünümü
başında beyaz tülbentin vardı
hangi ara seçtin de geldin
limanlarda levend büğümünü
dalga dalga yayıldın
kulaklarımın arasından
ellerim nasırlarından seni elleyecek
bunu bir sen bir de sevdam bilecek
dejenere oluyorum
senesi belli değil
görmüyorum baktıkça
göremediklerimden değil
hayatın suyunu çeşmelerden çekemedim
akılsızlık yudumunu içre bir hüzünde kaybettim
bilemediklerimden her şey gidecek
bunu bir sen bir de sevdam bilecek
okyanus aşırı seviyorum seni
bu bana beynimin bir oyunu değil
bazen oyunlara dalsam da
pozitif olup olmadığım hala tartışılıyor
tez ve antitez olarak ayrı tutuyorum
sevip sevmediklerimi
ve hipotezlerden öteye geçemiyorum
bu kadar bilimsellik bana yakışmıyor
seni ciddi sevdiğimi sanıyordum
belki de hala sevecek
bunu bir sen bir de sevdam bilecek
zaman oluk oluk akıyor yine
ellerinin sıkıştırdığı dağların arasında
sıkışan saatler
bir deprem olsa da çıksa
bir ileri bir geri
toprak altından kaysak
üstüm başım zaman oldu yine
sergüzeştlik bunca zaman bükemedi
ağır basan yanımı
belki sonralarda bükecek
ama
bunu bir sen bir de sevdam bilecek.
’şiirlerimin rengi solmaya başladı
son iki şairden beri
şiir olmaya çalışıyorum’
’Gök çe’