4
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1975
Okunma

akşam üzerleri
yolma tarlası dönüşü
düz ova yollarında
heybeleri boş su testili
palanlı eşekliler, yayalar
ve sırtları bebekli
emzikli,
boyu yüklü
yoşuk fistanlı analar
bol gömlekli,
boynu mendilli
karayağız delikanlılar
ve altlarında
alev rengi
kuyruğu düğülü atlar,
taylar, güreler , kısraklar
beygirler, gunnacılar , dalaplar
gemleri çekilince yeleleri kabarır
tırıs gidene eşgin gelen yanaşır
rahvan giden atlar “dehhh!”lenir, mahmuzlanır
dörtnala uçan atların
arka ayakları
ön ayaklarını geçer
yürekleri kaldırır şakırtılar..
doru atlar, kızıl atlar, kır atlar
kiminin ayağı sekili ,
kiminin akmalı,
kimisi sakar
soluk-soluğa biner,
terlemiş olurlar
geçilirler..
ve yarıştan
asla kopmazlar
nihayet başa baş kalırlar
sol eller atları
ortalık toz duman,
dörtnala koşan
alev rengi atların,
nal şakırtıları kaplamış
ve dörtnala bir yarış
siyah yelelerinden kavramış
sağ eller açılmış sonuna kadar
kiminin gemi , kantarması var
kimi eyerli, üzengili, kimisi çıplak
yok ki fark
herkes muvaffak
paldınlı-paldınsız
kuskunlu-kuskunsuz palanlar
genci, yeni-yetmesi dedikanlılar
hiç bir at tökezlemez,
başını yere sokmaz
hiçbir genç,
kaybettiğini sanmaz
diğerini kıskanmaz
herkes yekdiğerinin
yürekleri gümbürdettiğini
birilerinin
birilerini belliklediğini
bilir, herkes gibi
ne kaldı şurda harman sonunda
çalacak davullara
eşlik edecek zurnalar..
kendini beğendirme telaşında
at binen delikanlılar
bir başka alemde gelinlik kızlar
telaşlı babalar
heyecanlı analar
hu sene nişan
gelecek harman sonunda
gönüllerde düğün var
mesut, bahtıyar olsunlar
köyde insanlar
…
DİPNOT
yoşuk: solgun, rengi atmış, güneşte eskimiş, eski
düğü : düğüm
düğülü: düğümlü, düğümlenmiş, bağlanmış, iki şeyin düğümlenmesi değil, kendisi ile düğümlü
güre: yaşından büyük tay
kısrak: doğurma çağındaki at
gunnacı / kunnacı / kunlacı / kunlayıcı : gebe, hamile
gunnamak: yavrulamak, doğurmak
dalap / dalabımak: (at ve eşeklerde) dişilerde çiftleşme isteği, kızışmak
eşkin: atın hızlı yürümesi
rahvan : sağdaki ya da soldaki ayakların birlikte atılması ile binicisini sarsmayan at yürüyüşü
dörtnala / dörtnal : atın sıçrayarak en hızlı koşma biçimi
doru: kırmızı ile siyah arası renk
seki: rengi beyaz olmayan atların ayak kısmındaki beyazlık
sakar: alındaki beyazlık
başa-baş: biri diğerinin ne önünde, ne arkasında, aynı hizada, burun-buruna
gem: atı yönlendirmede kullanılan baş bağı
kantarma : huysuz ya da azılı atları dizginlemekte kullanılan atın dilini kıstıran düzenek
ÇALI / 1478
5.0
100% (5)