1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
872
Okunma

dört nala koşan
atların
yarattığı rüzgar
evinleşmemiş yeşil başaklarla oynaşan,
deli bir rüzgar gibi
etrafı yalayan
yolları tozutan
şakırtılı nallar.
kuyruğu kendi rüzgarında savrulan
gemini “azıya alan ”
siyah yeleli, atlar
ve alev rengi atların rüzgarına esir
gizli sevdalar..
delikanlı gür saçlar
ve genç süvarileri
açık bağırlarından gömleklerine dolan
tenlerini yalayan
terlerini
serinleten
kendilerinin sebep olduğu rüzgar
canlarına can katar
ve onları
dipdiri tutan
umutlarını kamçılyan
dört nala, koşan
alev rengi atlar
coşturur coşar
dörtnala koşar
tozu dumana katar
siyah yeleli
toz kuyruklu
kuyruğu düğülü
alev rengi atlar
çoktan kıyıya yanaşmış
belik belik örülü saçları,
şarpısını taşmış
köyün yetişkin kızları,
yüreklerinde yeni sevdaların
kıpırtıları
gözleri ışıltılı
düğünler,
nişanlar
harman sonuna
bırakılmış
istikbal kaygılarına kapılmış
hülyalar..
yeni yetme sevdalar
evip kıyıya yanaşmış
kancık eşşekli
öteki yolcular
vaktiyle yarışmış
oğlu-kızı olanlar
bir soluk-soluğa
dolu-dizgin atlar
sanki ölümüne yarış
mola verdiren korkular
savrulan yeleler kuyruklar
delikanlı saçlar
açılmış kollar
toz-dumana aç yollar
ve tozu dumana katan atlar
çoktan yol kenarlarına yanaşılmış
ve o günlerin
o atların,
o yarışların
o yaşların hazzına varılmış
anılar.. anılar.. anılar..
hayat; ekerken, biçerken,
atlı-eşekli-yaya
harmanda
değirmende
dibek döğerken
ekmek ederken
kirman döndürürken
yaşanılmış
çocuk büyütürken
farkına varılmamış
ömürler
yaşlanılmış.
bereketli onurlar..
düz ovanın yüzünde,
“nerede kölge”
ter gıçımızdan akar
alınteri başga
kolumuzla silsekte
gün yanığı karaoğlan aşşa
garagelin (y)okara
adımız gara
bahdımız gara olmasında
şükret Yaradana
Şükür umar..
çillenin keyfi
gözünü sevdimin çeci
bas samanı
doldur serpini
bi de borcun derdin yoğusa
efrat da etişdi mi
bide ekme(ği)n gatığına denk ise
mu(h)taş değilisen yardıma
şükür Yaradana
huzur var
eli beğendiğin bey gapısını;
çal, isde gızını
gonaklardan ever oğlanı,
al gucuğuna torunu
taş atannara aldırma, eğme boynunu
olur olmaz yere “hı” deme
çenizini elden beş fazla et de
çırak çıkar gızını saraylara
eyvallah etme damada
o sana muti olsa da
el öpme, kıç yalama
el-pençe divan durma
variyetin olmasa da
şükür Yaradana
sıhhat afiyet var
ÇALI . 1481
DİPNOTLAR
evin: tanenin içi
azıya almak / gemi azıya almak : atlargemleri ile gideceği tarafa yönlendirilir.. ancak; at bazen sahibine tabi olmak yerine gemi azı dişleri arasına alarak sırtındakinin değil kendi başına hareket etmek ister, at bir mücade içinde olduğundan bu halde zaptolması zordur
şarpı: eşarp, başörtüsü
kirman: eğirtmeç, yün-kıl eğirmeye yarayan alet
5.0
100% (3)